ŞEMSİKANLILAR İLE YEZİDİLİK VE YEZİDİLER ARASINDAKİ BAĞ VE İLİŞKİLER
Yezidiliğin ortaya çıkışı ve adlandırılışı hususunda, mezhepler tarihinde değişik görüşler mevcuttur.Bir görüş ; Haricilik ve ibadilik kolundan ayrıldığı söylenen Yezid bin Ebi Üneys'ten geldiği,diğer bir görüş ise Eski İran İnançlarındaki iyilik tanrısı İzd yada yezdan'dan geldiği savunulur. Yezidîlik inancı İran ve Asur inanç ögelerinin karışmasından ortaya çıkmış Inanç sistemleri ile benzerlik taşımaktadır. Ancak bilinen en yaygın kanı Yezidiliğin Şeyh Adiy bin musafir tarafından kurulmuş bir inanç olduğudur. 1072 yılında Lübnan'da Baalbek'te doğan ve Umeyyeogullarına mensup döneminde büyük ün kazanmış bir mutasavvıf olan Şeyh Adiy bin Musafir bin Ismail bin Musa bin Mervan bin el-Hasan bin Mervan ,1160 ya da 1162 yılında Musulun 57 km kuzeyindeki Laleşte vefat etmiş ve burada defnedilmiştir.
Yezidilerce, Yezidi inanç sisteminin kurucusu ve peygamber olarak kabul edilen Şeyh Adiy Bin Musafir, aslında Kadiri tarikatının kurucusu Abdülkadir Geylani ile birlikte İslam alimi İmam Gazali'den ders almış; Müslüman inançlı bir sufî olarak kabul edilmektedir.
Yezidîlik'in temel kitapları olan Kitabu'l-Cilwe (Vahiy Kitabı) ile Mushaf-i Res (Kara Kitap), Seyh Adiy'e isnad ediliyorsa da, araştırmalar bunların çok sonraları yazıldığını ortaya koymuştur. Seyh Adiy'in ölümünden sonra yerine geçen yeğeni Şeyh Hasan adiy döneminde, inançlarını Hakkâri, Botan çayı yöresi, Cizre, Nusaybin, Mardin, Van ve Urmiye'deki aşiretler arasında dahada geliştirmişlerdir. Kitabu'l-Cilve ve Mushaf-i Res'te açıklanan Yezidîlik inançlarına göre, bütün yaratılmışlardan önce Melek Tavus vardı. Abtavus (Abd Tavus) onu kendi seçilmiş yolunu aydınlatması için yeryüzüne gönderdi Abtavus,. öncesiz ve sonrasızdır. Yabancılar yanında aşağılanma konusu olmaması için adı ve nitelikleri söylenmez. Bu inanç, Mushaf-i Reş'te biraz daha açılır. Buna göre Allah baslangıçta beyaz bir inci yaratarak bunu Enfer adli kuşun üstüne koydu. Kırk bin yıl onun üzerinde oturdu. Sonra ilk olarak pazar gününü , sufi şeyhleri ile bir tutulan yedi meleğin en büyügü olan Azrail'i yarattı. Azrail, Melek Tavus'tur. Pazartesi günü Melek Derdail'i yarattı. Bu da Seyh Hasan'dir. Salı günü Melek Israfil'i yarattı ki bu, Şeyh Şems'tir. Çarsamba günü Melek Mikail'i yarattı. Bu, Şeccadeddin'dir. Cuma günü Melek Cebrail'i Yarattı. Bu, Nasiruddin'dir. Cumartesi günü de Nurail'i yarattı ki bu da, Fahreddindir. Allah, Melek Tavus'u meleklerin reisi yapti. Sonra yedi kat gögü yeri güneşi ve ayı yarattı. Daha sonra, son yaratılan Melek Fahreddin, insan ve hayvanları yaratarak bunları hırkasının yakasına koydu. O zaman meleklerle birlikte inciden çıktı ve öyle bir bağırdı ki, inci dört parçaya ayrıldı. Inciden akan sularla denizler meydana geldi. Dünya da deliksiz deşiksiz, yusyuvarlak oldu. Allah, Cebrail Seccadeddin'i bir kuş sekline sokarak salıverdi. O da incinin parçalarından güneşi, ayı, yıldızları, dağlari, bitkileri, meyve ağaçlarını ve arşı yarattı. Allah, bir gemi yaratarak içinde otuz binyıl yolculuk etti, sonunda gelip Laleş'e oturdu. şeklinde inançlarını anlatmaktadır.
Zerdüştlük'te, zaman ve mekanla sınırlı olmayan tek tanrıya, kötülük ve iyilik prensibinin varlığına ve evrenin oluşmasında 7 meleğin rol oynadığına inanılıyor.Bu meleklerin başında Melek-i Tavus geliyor. Hiçbir şey yokken Melek-i Tavus vardı. Ve o, evrenin oluşması için gerekli dört maddeyi yarattı: Ateş (Güneş), hava, toprak, su.gibi. Görüldüğü gibi zerdüşlük ile Yezidlilik arasında inanç bakımından benzerlik bulunmaktadır.Yezidiler gusül abdesti almaz, ve beş vakit namaz kılmazlar, ancak, ellerini ayaklarını yıkadıktan sonra sabah ve akşam ibadet ederler. yılda üçer gün arayla toplam dokuz gün oruç tutarlar. Din adamları 40 gün kışın ve 40 gün yazın olmak üzere toplam 80 gün oruç tutarlar. Bu inanışa göre en büyük günahlar cinayet, zina, din adamı öldürmek ve başka bir dinden biri ile evlenmektir. Başka dinden biri ile evlendiklerinde yezidilikten azledilirler.Yezidîler, yeni doğan çocuklarını hemen sünnet ettirirler. Mümkün olabilirse ilk hafta içinde, olmazsa iki yaşına kadar Adiy bin Musafir'in Laleş'teki türbesi çevresindeki zemzem dedikleri suya üç kere daldirarak vaptiz ederler.
Kurmanç kürtçesi konuşan Yezidilerin yeryüzündeki toplam sayılarının üçyüz bin dolayında olduğu tahmin ediliyor. Türkiye'de Mardin'in Midyat, Urfa'nin Viransehir, Siirt'in Kurtalan ve Beşiri ile Batman'in köylerinde, Hakkari çevresinde; Gürcistan'da Tiflis, Batum; Azerbaycan'da Bakü ve Erivan'in köylerinde; Irak'ta Singal (Sinçar) daglarinda ve İran'in muhtelif yerlerinde yaşamaktadirlar. Türkiye'deki sayılarının on bin dolayında oldugu sanılmaktadır.
Şimdi Yezidiliği kısaca tanımladıktan sonra , resmi kaynaklara göre günümüze kadar gelen Yezidi aşiretleri ile yaşadıkları bölgelere bakalım; yezidilerin ilk vatanı kuzey ıraktaki Şengal dağı çevresidir. Şu anda şengal cıvarında Ağırlıklı olarak yezidiler yaşıyor diye buradan Botan, Hakkari, Mardin ve Diyarbakır yörelerine göçen tüm aşiretlerin yezidi olduğu anlamına gelmez. İlhanlı Devletinin kurucusu ve Cengiz Hanın torunu Hulagu Han (D:1217-Ö:08.02.1265) bu bölgede yaptığı katliam ve vahşet yüz binlerce kürt , arap ve yezidi kürdün hayatına mal olmuş adeta taş üstünde taş bırakmamıştır. Bu dönemde bir çok aşiretle beraber bir kısım yezidi de vatanlarını terk ederek, Hakkari, Silvan, Diyarbakır, Siirt ve Urfa yöresine göç etmişlerdir. Şemsikanlılarda bu dönemde önce hakkariye daha sonra Botan bölgesine göç etmişler ve Botan Mirliğini yıllarca sürdürmüşlerdir.
Şimdi asıl soru Şemskikanlıların Yezidilik ile herhangi bir bağının olup olmadığı konusudur. Bu güne yaptığımız geniş çaplı araştırmalar sonunda Şemskanlıların Yezidilerle bir kan bağı olup olmadığı net olarak çözülememiştir. Ancak gerek yezidi olan daha sonra müslüman olan Mahmudiyan beyliğinde beraber yaşamış ve Tarih boyunca hep yakın durmuşlardır. Hatta Babamın Dedesi Sofi Mıhemedin eşi Zeynep Yezididir, ancak Müslüman olarak Sofi Mıhemed ile evlenmiştir. Osmanlı döneminde Şemskanlıların önemli özelliklerinden biri de kendilerine "Bavé ezidiya" denilmesidir. Nedeni ise ; tarih boyunca hiç bir kavimden destek görmeyen yezidilerin başka halklar tarafından hor görülmesi, saldırılara maruz kalması sonucu, yezidilere hep yakın duran Şemskanlıların kendilerine hamilik yaparak korumaları üzerine, "Bave ezidiya yani ezidilerin Babası " anlamına gelen bu sıfat Şemskanlılara verilmiştir. Özellikle zamanın Osmanlı büyükleride Şemskanlıların himayesine girmeleri hususunda Van, Erivan, Ağrı ve Kars cıvarındaki Yezidi ailelerine tavsiyede bulundukları rivayet edilir. 1834 yılındaki zorunlu göç ile birlikte Doğubeyazıttan Erivanın Elegez bölgesine göç ettirilen 300 hane yaklaşık 1000 yezidi nüfus Erivandaki Şemskanlılardan büyük destek görmüştür.
Bu gün hala Şeyh Adinin soyundan gelen torunları Pir ve fakirler bunları idare etmeye devam etmektedir. Dr. Fritiz Kitabında Yezidi aşiret listesini şu şekilde vermektedir. 1- kıleri 2-Mexabili 3-Maseki 4-Davudi 5-Reşıkan, 6-Baravi 7-Mendıki 8-balekurdi 9-Akosi 10- şekari 11-Çekoni 12- Besi 13- Boci 14- Yezidi 15- Dümbülli (Zaza kısmen) 16- Buxti (kısmen) 17- Dunai (kısmen ) 18- Xaldi (halidi) 19- Mahmudi 20- Kelyaği 21- sohran 22- dasini 23- şarki (6) 23- mendoli 24- Ba’kube 25-şehriban 26- Reşvan 27-Advan aşiretleridir. Bu belgeli aşiret listesinden de anlaşılacağı üzere söz konusu listede Şemskilerden bahsedilmemektedir. Almanyada Yezidi kürtçesi ile basılan Malpera Ezidiyane élame isimli bir kitapta Yezidi olan Sipkan Aşiretinin Egemen olduğu Mahmudiyan Beyliğindeki yedi aşiretten birinin Şemsiki olduğundan bahsedilir fakat inancı hakkında bilgi vermez. Ancak günümüzde Siirt ve Batman iline bağlı bazı Yezidi Şemskanlı köylerinin olduğunu biliyoruz.
Bu listede geçen aşiretler 1700 lü yıllar da her ne kadar Bu dine mensup iselerde günümüzde birçoğu müslümandır. Suriye Afrin bölgesinde, Kürt dağı civarında geniş bir kısım olarak 1516 larda yaşadıkları Van Musul Sancar Hakkâri ve daha birçok yere dağıldıkları bilinmektedir.