• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/semskiasireti
  • https://www.twitter.com/semski_asireti

SONSUZA KADAR BARIŞ, BİRLİK VE KARDEŞLİK İÇİN EL ELE

Üyelik Girişi
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi8
Bugün Toplam657
Toplam Ziyaret16073716
ŞEMS KİMDİR
ŞEMSKANLILARIN TARİHİ
BÜYÜKLERİMİZ
DRAMATİK HAYATLAR
SİTEMİZİ BEĞENİN
Saat
Title of the document

1
TARİH DEDENİN ANLATIMIYLA ŞEMSİKANLILAR İLE DİĞER AŞİRETLERİN ERİVANDAN KAÇIŞ SERÜVENİ
..

Babam Şemskanlı  Abdulhadiyé Mıhemedé Davud'un bana  yıllarca yaşadıkları Erivan bölgesinden ayrılarak Türkiye topraklarına gelmelerine neden olan 1915 techiri sırasında ki yolculuk serüvenini aynen şöyle anlatmıştı.

 

ERİVAN'DAN GÖÇ 1917(S.Tuncil Arşivi)

Bizler Yıllardan beri Erivana bağlı Tezekend, Qazmina Jorin, Qazmina Jérin, Topa Piré ve Taline  bağlı Keleşbeg köylerinde yaşıyorduk. O zamanlar ben 14 yaşlarındaydım.  Oradaki Ermeni ve yezidi Kürtler ile ilişkilerimiz gayet iyi gidiyordu. Ta ki Osmanlı  Hükümeti ile  Rus Devleti arasında 27.05.1915 yılında imzalanan tehcir (yer değiştirme yani Osmanlı topraklarındaki Ermeniler ile Rus topraklarında yaşayan Müslüman halklarının değiştirilmesi) tarihine kadar her şey çok güzeldi, varlığımız, malımız mülkümüz ve arazimiz boldu. Ancak tehcir ile beraber her şey tersyüz oldu. Anadoludan  iç kargaşalardan dolayı meydana gelen ölüm ve huzursuzluklar nedeni ile tehcirden yararlanarak kaçan Ermeniler yollarda gördükleri eziyet ve saldırılar sonrası hıncını bizlerden alırcasına  malımıza hayvanlarımıza zarar vermeye, kız ve gelinlerimize sataşmaya başladılar.

Erivan'dan Göç 1917 (S.Tuncil Arşivi)

Bize çalışan Ermeni  Yanaşma ve hizmetkarlar büyüklerimize hakaretler yapmaya başladılar, orada yaşamak artık çekilmez olmuştu. Zaten Rus hükümeti de yer değiştirme için bizlere tebliğ yapmıştı. İsteğe bağlı olarak isteyen gidebilir deyince , buralardan göçmek artık elzem oldu  deyip  , biz Şemskanlılar, Bırukanlılar, (Bırukanlıların bir kısmı o dönemde Kazakistana göçtü) Dilxeranlılar,  bazı haydaranlı aileler,  bu gün Sıvasın Tutmaç köyünde yaşayan Alevi Kürtler olmak üzere daha bir çok başka  aşiret ve kabileler  hazırlıklarımızı yaparak düştük yollara. Yezidi aileler gelmediler. Biz Müslümanlar  Yolculuk esnasında sayısız defa Ermeni çetecilerin saldırılarına uğradık. Üzerimizdeki değerli eşyaları, para ve ziynet eşyalarını aldılar, ancak kadınlarımızın iyi sakladıkları bazı altın, gümüş ve Rubleleri (1) kurtarabildik.

Erivan'dan göç 1917 (S.Tuncil Arşivi)

Annemiz genç yaşta vefat ettiğinden, üvey annemiz bize bakıyordu. Üvey annemiz Şemsikanlı olup çok asil bir kadındı. Nur içinde yatsın. Ablam Çilé o zamanlar 18 yaşlarında idi. Cenabı Allahın İnsanlara ihsan ettiği en güzel nimetlerden olan güzelliklerin tamamını Çilé ablama  bahşetmişti. Güzelliği oradaki Kürtler arasında olduğu kadar bizlerle aynı bölgede yaşayan  Ermeniler ve yezidiler tarafından da biliniyordu. Kervanımız hemen hemen  günde bir iki kez saldırıya uğruyordu.

Amcamın oğlu Sofi Seyadın kardeşi Ali Rahatsızlanınca onu orada çok iyi tanıdığımız bir aileye teslim ettik Aile kürtmüydü, Ermenimiydi hatırlamıyorum. Ancak Aliden bu güne kadar henüz bir haber alamadık. Bize saldıran Ermenilerden bizleri tanıyanlar etrafımızı sarıp Çile ablamı soruyorlardı.Bize Çileyi verin size dokunmayacağız diyorlardı. Gözcüler haber verince  Rahmetli  babam ablamı keçeye(2)  sarıp  atın heybesine bağladıktan sonra üzerine yatak istifleyip, gelip soran eşkiyalara, sizden önce saldıranlar götürdü deyip çeteleri atlatmışlar bu durum Osmanlı topraklarına geçinceye kadar  sürdü. 1917 yılının ağustos ayındaki yolculuk sırasında açlık ve  susuzluk had safhadaydı. Bir ara gözcüler bir kuyu bulduklarını haber verince büyüklerimiz koşup kuyunun başına vardıklarında çok ilginç bir manzara vardı. Kuyunun üzerine karşıdan karşıya bir ağaç atılmış ve  ağaca tepesi üstüne birini ayaklarından bağlayıp asmışlar. Adamı çıkardıklarında  hala canlıymış,  kuyunun içinde su olmadığı gibi birkaç ceset varmış . Babam bakmama izin vermedi cesetleri göremedim. Adamı  kuyunun yanına koyup  yanına biraz ekmek bırakarak  yola devam ettik. Adamı yanımıza alamadık  çünkü hem yükümüz ağır, hem yol çok uzun hemde yaşama umudu pek yoktu. Ancak adamın kimler tarafından bu hale getirdiklerini öğrenemedik  çünkü adam konuşamadığı gibi yüzü gözü kan içinde ve ön dişlerinin tamamı kırılmıştı.  Osmanlı topraklarına geçtikten sonra kervanlar daha önce kararlaştırdıkları bölgelerere dağılmaya başladı, biz  bir dere kenarına geldik kervan karşıya geçti insanlarda suyun sığ olduğu yerden geçmeye başladılar bir ara baktım 6 yaşındaki küçük kardeşim Abdulbari derenin öbür tarafında kalmış karşıya geçip sırtıma alarak geçirdim.  Üvey kardeşlerim Abdulbaki ve  Fatma çok küçük oldukları için atın heybesinde karşıya geçmişlerdi. Muşa yerleştikten sonra Abdulbari 29 yaşında  ve nişanlı iken Cenabı Hak ona  verdiği ömrü yeterli görüp  emanetini  aldı. Nişanlısı  Hazal ise başkasıyla  evlendirildiyse de bir ay sonra dayanamayarak  ebediyete intikal etti.

ABDULBARİNİN NİŞANLI İKEN ÇEKİLMİŞ TEK RESMİ

Bu meşakatli, eziyetli  ve yorucu yolculuktan sonra  bir çok insan yakınlarını saldırılarda ve hastalıklardan kaybetti. Kimilerinin kızları ve gelinleri de kaçırıldı. Nihayetinde 26 Aile 40 kagnı ile Erivan ( Ermenistan) üzerinden Aras nehri üzerindeki Malkara köprüsünü,Alican gümrük kapısını geçerek Çilli hudut karakolun'da Osmanlı Devletine teslim olduk. Igdır'dan Agrıdagı ile Pamukdagı arasından geçerek Dogubeyazıt'a ugramadan,Taşlıçaya oradanda Agrıya geçen ailelerde vardı.Bir kısmı karsta bir kısmıda  Karsın Digor İlçesinin Naxşivan ve merweng köylerine yerleşkiten birkaç yıl sonra Bitlisin Tatvan İlçesinin Kotum(Küçüksu) köyüne , oradan Diyadin, Patnos ve en sonunda da Muşun Bulanık ilçesine  göçtük. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen  ne Tezekendin,  ne Elegezin güzelliklerini  nede yetim kardeşim Abdulbahrinin acısını asla unutmadım. Eğer beni musalla taşına koyduklarında  en büyük acın neydi diye sorarlarsa Abdulbarinin acısı derim diyordu babam.  İşte bu göç serüvenini  bana anlatan babam Abdulhadiyé şemski  her defasında göz yaşlarına hakim olamıyordu.  Allah bütün ölmüşlerimize rahmet eylesin

 

Tarih Dedenin Notlarından..

 

 

*(1) Ruble: Rus Para birimi. O paralar Türkiyede geçerli olmadığı için hiçbir şekilde bundan yararlanamamışlardır.

*(2)Keçe : yünden dövülerek yapılan ve halı gibi kullanılan  bir tür yaygı

 

  
7107 kez okundu

Yorumlar

yorum     07/01/2016 18:09

allah tüm ölmüşlerimize ve sizi bunları anlatan büyüğümüze rahmet eylesin.benimde dedem bunun aynısını anlatırdı.bizde digor kocaköye ordsnds bitlis adilcevaz a gelmişiz. tüm akrabalara saygılar
Misafir -

şemski     19/05/2013 01:33

ben dılxeranlıyım ama esas itibariyle doğrusu dılxeranlı bir aşiret yoktur. şemskan aşiretinin bir koludur. mala feqi dılxeranlı der kendine.. rewana göç etmeden önce feqi lerle şemsonun çocukları arasında ufak bir sürtüşmeden dolayı küsmüşler ve kendilerine dılxeranlı demişlerdir.
Misafir -

qezbin     19/05/2013 01:37

benim dedem qezbinden gelmiş.. kesinlikle akrabayız.memetcagin@hotmail.com dan ulaşırsanız çok sevinirim ..
Misafir -

     11/10/2011 12:59

benim babamın dedesi Molla Süleyman Akanaras Erivandan Kars Susuz Porsuklu köyüne kaçmış. tanıyan bilen varsa bana ulaşırsa sevinirim.
Misafir -

tanışma     21/04/2011 14:42

bizlerde erivan keleşbey köyünde gelen MELHEM,ŞEMSO,SIMO,HASAN,DAVUT,MİRO,HALİS VE BEN OĞULARI CEVDET biz kars ölçulu [vezin]köyde yaşamaktayız nerede birbirimize yakınlaşıyoruz bilen tanıdıkların eklemelerini rica edecem.
Misafir -

tanışma     21/04/2011 14:41

bizlerde erivan keleşbey köyünde gelen MELHEM,ŞEMSO,SIMO,HASAN,DAVUT,MİRO,HALİS VE BEN OĞULARI CEVDET biz kars ölçulu [vezin]köyde yaşamaktayız nerede birbirimize yakınlaşıyoruz bilen tanıdıkların eklemelerini rica edecem.
Misafir -

tanışma     21/04/2011 14:33

bizlerde erivan keleşbey köyünde gelen MELHEM,ŞEMSO,SIMO,HASAN,DAVUT,MİRO,HALİS VE BEN OĞULARI CEVDET biz kars ölçulu [vezin]köyde yaşamaktayız nerede birbirimize yakınlaşıyoruz bilen tanıdıkların eklemelerini rica edecem.
Misafir -

tanışma     21/04/2011 14:22

bizlerde erivan keleşbey köyünde gelen MELHEM,ŞEMSO,SIMO,HASAN,DAVUT,MİRO,HALİS VE BEN OĞULARI CEVDET biz kars ölçulu [vezin]köyde yaşamaktayız nerede birbirimize yakınlaşıyoruz bilen tanıdıkların eklemelerini rica edecem.
Misafir -

tanışma     21/04/2011 14:18

bizlerde erivan keleşbey köyünde gelen MELHEM,ŞEMSO,SIMO,HASAN,DAVUT,MİRO,HALİS VE BEN OĞULARI CEVDET biz kars ölçulu [vezin]köyde yaşamaktayız nerede birbirimize yakınlaşıyoruz bilen tanıdıkların eklemelerini rica edecem.
Misafir -

.

H.Abdurrahman KEDALİ
(Bilgi, Sayfası)
DÜŞÜNDÜREN MİZAH KÖŞESİ
ŞAİR VE YAZARLAR KÖŞESİ




Site Haritası
FIKRA KÖŞESİ