Bu ülkede susurluk diye bir realite, yargısız infazlar, dur denmeden vurulan insanlar var. üstelik bu insanların katlinden sorumlu olanlar mahkemeye dahi çıkartılamıyor. 

gazeteci metin göktepe, gözaltında öldürüldü. daha geçtiğimiz aylarda bir kişi daha polisin gözünün altında öldürüldü. şimdi herkes bu davada da topu taca atıyor ve toplumsal duyarlılık fosss...

Aynı olay italya, ispanya,yunanistan yada fransa'da olduğunda yer yerinden oynuyor biliyorsunuz. nedeni işsizlik değil. Toplum aslında efendinin kendisi olduğunu, devletin kendilerine hizmet etmek için var olduğunu biliyor.

Avrupa'da insanlar bir ferde yönelen tecavüzün yarın kendilerine de yöneleceğini bilecek bilinç yapısındalar; bu kadar basit.

Avrupanın herşeyini kıskanıyoruzda konu adalet ve hukuk olunca vatan elden gidiyor çığırtkanlığı yapanlar ayrı bi kategoriye alınsın.

Toplumsal duyarlılık, fransa'da bir zencinin öldürülmesi ile nasıl kendini gösterdiyse, yunanistan'da kendini gösterdi. fransa başbakanı istifanın eşiğine geldi. Bir düşünün, dur ihtarına uymadığı için vurulan bir genç için türkiye'de bir gösteri yapılsaydı, ortalık yakılıp yıkılsaydı o polis, vali, içişleri bakanı ne yapardı?

Yunanistan, insan hakları ve yaşamını kaliteli devam ettirmek isteyen yurttaşlar olarak türkiye'ye tur bindirmiştir, bindirmeye de devam etmektedir.

Osmanlı torunları payitahta tabi olma geleneğinden gelmiş, demokrasi ve insan hakları gibi kavramlar cumhuriyet'in ilanı ile duyulmaya başlanmıştı. Belki de cumhuriyetin bir armağanıydı. armağan için bir bedel ödenmediği içindir ki, kimse bunların değerini bilmiyor.

Fransa başta olmak üzere, avrupa demokrasi için istek duydu ve bedel ödedi. Bu nedenle onlar muasır, biz  ise hala tebaayız...!