Bradost aşiretine mensup emirlerden birisi olan Emirhan Bey, Dımdım Kalesi'nin savunmasında adını tarihe altın harflerle yazdırdı. Soran Hakimi Ömer Bey'e yaptığı yardımdan dolayı, savaş esnasında bir elini kaybetti. Bu olaydan sonra Emirhan Yekdest adıyla anılmaya başlandı. Birinci Şah Abbas Azerbaycan'ı aldıktan sonra Emirhan, Şah Abbas’ın yanına gitti. Şah ona çok saygı gösterdi. Kesilen elinin yerine mücevheratla işlenmiş altın bir el yaptırarak, kendisine hediye etti. 

Aynca Emirhan'ı han lakabıyla ödüllendirdi. Mergever, Tergever, Urmiye ve Şıno nahiyelerini ona bıraktı. Şah fermamyla onu Bradost Aşireti'nin reisi olarak tayin etti. Şah'ın yardımıyla Urmiye şehrine yakın Dımdım kalesini restore etti.

Çünkü, burada Emirhan ile Şiiler arasında mezhep ihtilafından dolayı soğukluk vardı. Şii Mezhebi'ne bağlı emirler Azerbaycan hâkiminin teşvikiyle Emirhan'ı Şah'a şikayett ettiler. Ondan Dımdım Kalesi'nin onarılmasına izin vermemesini istediler. Ancak Emirhan, Şahın emrini dinlemeden kalenin tamirat işlerini bitirdi. Şah bunun üzerine, Emirhan'ın Bradost aşireti üzerindeki etkisini azaltmaya çalıştı. 

Bu dönemde Şah Osmanlı Devleti'nden kaçan Celali isyancılarından 10 bin kişiyi Bradost bölgesine yerleştirmek istediyse de  Emirhan bu isteğe karşı çıktı. Bunun üzerine İran ordusu H.1017 (M. 1609) yılı Şaban ayının 26.günü Emirhan'a saldırıp Domdom (Dımdım)Kalesi'ni muhasaraya aldı.

İranlı yazar iskender Mensi, kaleyi savunan Kürtleri ve onların kahramanlığını üstün bir şekilde nitelendirerek şöyle demiştir: "Savunmada gerçek kahramanlık ve şeceatı gösteren Kürtler, vatanları için ölümü bile göze alacaklarını bu örnekle sergilediler." (Kürtlerin bu olayda ortaya koydukları kahramanlığı öğrenmek istiyorsanız, Kitab-ı Hulasatu Kurd ve Kürdistan adlı kitaba bakınız.)

Kürtler bir yıl bu kaleyi savundular. Sonunda savunmadan vazgeçip kaleden dışarı çıktılar. Kaleyi kuşatmaya alan orduyla şiddetli bir çatışmaya girip, sonuna kadar savaştılar. En sonunda Emirhan'ın annesi Guher Hanım kalenin  şah tarafından zapt edileceğini anlayınca , daha önceden kaleye su ve süt taşımasında kullanılan  kanal ve  ambarlara doldurduğu barutları ateşleyerek kaleyi  havaya uuçururken  tarihe bir kahramanlık destanı daha  kazandırmış oldular.

 

Kaynak:M.Zeki Emin Beg (meşahir-ül Kurd u Kurdistan)

 

Derleme:Memedé kazım

www.semskiasireti.com 

UYARI: Bu sitedeki bütün materyallerin her hakkı saklıdır. İzin alınmadan ve kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz ve kopyalamak suretiyle elektronik ortamda kullanılamaz ve kitaplaştırılamaz.

Not:Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan www.semskiasireti.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz...