![]()
MEMEDÊ KAZIM
semskiasireti@gmail.com
12 EYLÜL 1980 DARBESİNİN KÜRTLER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
14/09/2010 12 EYLÜL 1980 ÖNCESİ - SÜRECİ- VE SONRASI ( III) Asıl İnsanlık suçunun zirve yaptığı,ve ihtilal öncesinde gerek solcu ve gerekse sağcı olarak aktif faaliyetler içinde bulunanların dışında ihtilali olgunlaştırma aşamasında cuntacılar tarafından izlenen ve dolayısı ile fişlenen siyasetçi, öğrenci, işçi, aydın,yazar, ve aklınıza gelebilecek her kesimden insanlar için asıl yıkımın ve felaketin başlangıcı olmuştu 12 Eylül 1980 cuntası. İmkanı olan veya yurt dışında olanların şanslı olduğu bu dönemde 650.000 kişi göz altına alınmış ve Kürtler ağırlıklı olmak üzere ceza evlerine kapattıkları insanlara yapılan insanlıkdışı muameleyi anlatmaya ne kelimeler nede sayfalar yetmez. 650 bin kişinin gözaltına alındığı, 1milyon 683 bin kişinin fişlendiği, 230 bin kişinin yargılandığı, 14 bin kişinin vatandaşlıktan çıkartıldığı ve 30 bin kişinin zorunlu siyasi mülteci olarakgittiği bir dönemin,yani 12 Eylül askeridarbesinin travmasını hâlâ toplum olarak yaşıyoruz. Diyarbakır ceza evindeyaşanan insanlık suçu asırlarca unutulmayacak bir dramdır. Düşününe biliyormusunuz? bu dünyanınen iyi donanım ve techizatlarına sahip olup, devlet tarafından kendilerine verilen sonsuz imkanlara rağmen, 25 yıldır PKK ile mücadelede 1 adım mesafe alamayan bir güç , nasıl olurda 1980 ve öncesindeki kaosu bir anda bıçak gibikesiverdi. Burada sağcının eline silahı tutuşturanın solcunun eline silahı veren aynı güç olduğu aklımıza gelmezmi sizce.? Üstelikyaptıklarının suç olduğunu bildikleri için 1982 anayasasına darbecilere dokunulmayacaktır diye 15. Maddeyi eklemişler uyanıklar. 1982 anayasasının halk tarafından % 92 oy oranı ile onaylanması cuntaya olan sempatiden değil, sadece en kötü sivil anayasanın , en iyi askeri anayasından daha iyi olduğunu bildikleri için evet demişlerdir. Cuntayı savunan ulusalcılar burada yanılgıya düşmektedirler. Yani kendileri hazırladı, pişirdi veyediler. Mesele bu. Cuntaların amacı zaten varlıklarını 10 yılda bir hatırlatmaktır. 1960, 1971, 1980, ve 28 şubat gibi. Maalesef bu mihraklar TSK içinde yuvalanmış Devlet imkanlarını kendi amaçları için kullanıyorlar. Artık buna ne sivil irade nede TSK imkan vermeyecektir. Bundan eminiz artık. Yazar aydın ve siyasetçilerin tamamının ortak görüşü şu; eğer Diyarbakır ceza evindeki insanlık dışı uygulama olmasaydı, bu gün PKK olmayacaktı, 2 Eylül 1980 sonrası, doğu ve özellikle güney doğu anadolu da tam anlamıyla, dramın kaosun , yıkımın, zoraki göçün,yıkımın başladığı süreç başlamıştır. Düşünün Diyarbakır ceza evinde, oruç tutanlar Temmuz ağustos sıcağında betontablaların altında 45- 50 derece sıcakta gün boyu tutulduğu için , orucunundışkı ile zorla bozdurulduğu için , kendisine jopla tecavüz edildiği için, babayıoğluna zorla dövdürdüğü için, gelen ziyaretçisine türkçe konuşma mecburiyeti koyduğu için, türkçe bilmeyen annesine nasılsın dediği için 20 yıllık cezası 24yıla çıkarıldığı için cezalandırılan bu insanların geçirdiği travmayı ve psikolojik deformasyonu açıklamak mümkün mü? Bu gün Türkiyenin en büyük kürt şehri Istanbul ve izmir’dir.Nedenı açık, köyleri boşaltılan mezraları yakılan 17500 faili meçhul,göz altı ve baskılara maruz kalan insanların kaçıp sığındıkları yerdir bu büyükşehirler.Asıl hengamenin ve yaşam mücadelesinin eşit olmayan şartlarda başladığı yerdir buraları aynı zamanda. İş yok meslek yok dil yok nüfus kalabalık yaşam standartı olarak afrikasının gerisinde kalmaktadır bu mağdurlar, Yanlış uygulama ve politakaların kurbanlarıdır bunlar. Bence Sosyal devlet anlayışının demokratik platformda olgunlaştırılıp uygulanması ile bu sorunların ortadan kalkacağını ve kardeşlik projesinin sağlıklı şeklilde işleyeceğine inancım sonsuzdur. Hiç bir kürdün ayrı devlet sevdasında olduğunu düşünmüyorum (çok aşırı franatik kürt milliyetçileri için aynı şeyi söyleyemem). Tek istekleri insanca yaşama hakkı, sosyal, ekonomik kültürel eşitlik, anti asimilasyon etnik kimliklerinin tanınarak yasaya madde olarak konulması yeterli olacaktır. 12 Eylül 1980 sonuçlarını yazmakla bitirmek imkansız, hepinize huzurlu, sevgi ve mutluluk dolu darbesiz bir yaşam dilerim. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Darbeler ve Halkın İradesi - 19/07/2016 |
Darbeleri tarihe gömelim |
DIMDIM KALESİNİN SAVUNMASINDA MUHTEŞEM BİR KAHRAMAN:EMİRHAN BRADOST - 20/11/2014 |
Kürtler bir yıl bu kaleyi savundular. Sonunda savunmadan vazgeçip kaleden dışarı çıktılar. Kaleyi kuşatmaya alan orduyla şiddetli bir çatışmaya girip, sonuna kadar savaştılar |
Kürtler ile Diğer Müslümanlara yapılan Ermeni Katliamlarında Emperyalistlerin Rolü - 15/03/2014 |
Müslüman halkın evlerini ateşe verme, mallarını gasp etme, yağmalama, cami, medrese, tekke ve mektepleri yakma şeklinde gerçekleşen olaylarda,Rusların Ermenilere yardımı yanında Müslüman halkın kafalarını kılıç ile kesme, kızların namuslarını talan |
Dünyanın kaderini değiştiren Derin Yahudi gücü: Rothschild ailesi ve İsrail - 21/07/2013 |
Dünyanın kaderini değiştiren Derin Yahudi gücü:Rothschild ailesi ve İsrail |
Zerife Xatun Olayı ve Mala Kok Ağa ile Müslüman Kürtlerin Kanlı çatışmaları - 09/04/2013 |
Bu kültür içinde günümüzde hala anlatılan Çoban Ağa hikayesi Mala Kok Axa ve Zerife Xatun meselesi oldukça ilginç olaylar içermekteydi. |
2.Adulhamit'in Aşiret Mekteplerini Kurma Amacı ve Bu Okuldan Yetişen Ünlü Kürtler - 04/02/2013 |
2.Adulhamit'in Aşiret Mekteplerini Kurma Amacı ve Bu Okuldan Yetişen Ünlü Kürtler |
AĞRI İSYANINDA ALİCAN İLE SEYİTXANÊ KERR'İN ÇABALARI VE AKİBETLERİ - 02/01/2013 |
AĞRI İSYANINDA ALİCAN İLE SEYİTXANÊ KERR'İN ÇABALARI VE AKİBETLERİ |
MODERN ASİMİLASYON VE ELDEN GİDEN KÜRT GENÇLİĞİ - 04/11/2012 |
MODERN ASİMİLASYON VE ELDEN GİDEN KÜRT GENÇLİĞİ |
STALİN’İN SÜRGÜNE GÖNDERDİĞİ KÜRTLERİN ACILARI VE YOLDA ÖLEN 50.000 KÜRDÜN TRAJİK HİKAYESİ - 29/09/2012 |
1936-1946 YILLARINDA STALİN’İN SÜRGÜNE GÖNDERDİĞİ YÜZ BİNLERCE KÜRDÜN ACILARI VE HAYATINI KAYB EDEN 50.000 KİŞİNİN TRAJİK HİKAYESİ |
![]() |