![]()
SPORTMAN
sportman@semskiasireti.com
Günümüzün Veba'sı Denilen Kan Davası Meselesi
23/07/2013 Çağımızın
vebası olarak nitelendirilen Kan davası bazı
yörelerimizde halen sürdürülmektedir. Eveliyatı yıllara hatta yüz yıllara dayanan bir husumet veya olayın
günümüze kadar sürdürülmesi, kin ve nefretin yeni nesillere
ilk günkü tazeliği ile pompalanması maalesef kan davası kisvesi ile halen devam ettirilmektedir. Kan
Davası; Bir soy grubundan olan birinin öldürülmesine karşılık, karşı tarafın
soy grubundan birinin öldürülmesidir. Bir başka ifadeyle kan davası, kanın
dökülmesine yine kan dökülerek karşılık verilmesidir. Kana kanla karşılık
vermek ya da öç almak (kısas), bir aşiret yasasıdır. Bu
yasaya göre kanı dökülen kişinin yakınları öldürenden ve onun yakınlarından öç
alma hakkına sahip olurlar. Yani kısas’a Kısas hükmü ile kan davası güderler.Bu aşiret veya
başka toplumlardaki geleneğe göre bazen öldürülen bir kişiye karşılık bir kışi bazen de birden
fazla kişi öldürülür.Böylece husumetin yıllarca sürdürlmesini sağlayan bu
vahşet sürüp gider.Nice analar evlatsız, nice
gelinler kocasız bırakılır, yuvalar dağılır. Peki
neden kan davası güdülür? Kan
davalarının en önemli sebepleri, kız veya kadın kaçırma, arazi ya da toprakla ilgili anlaşmazlıklara
bağlanabilir. Köyler arası çatışmaların
arkasında temelde iktisadi olan bir dizi sebep vardır. Çoğu zaman birbirine komşu
olan köyler bir arazi parçası ya da köy mezrası nedeniyle çatışırlar. Ayrıca su kaynaklarının ve otlakların kullanım
hakkı çoğu zaman tam olarak belirlenmediğinden bu durum çatışmalara neden olur.
Kan davalarının bazı sosyal nedenleri de vardır. Bunlar genellikle kadınlarla
ilgilidir. Bunlar, kadına karşı geleneğe uymayan herhangi bir davranışta bulunma,
kız kaçırma, aynı kızın iki kişi tarafından sevilmesi şeklinde sıralanabilir. (Prof.Dr
A.Özer, 2003: 167). Ayrıca
silah taşıma geleneği, adaletin yerine getirilmediği düşüncesi, devlet organlarının
zayıflığı, kan gütmenin ve öç almanın telkin edilmesi, namus - şeref anlayışı, ve
particilik olgusu gibi nedenler sosyal ve siyasal nedenler arasında
sayılabilir. Toplumdaki
gelenek ve göreneklerin kan davasının sürmesinde, aşiret veya aile onurunun da önemli bir payı vardır. İntikamını almayan bir
kişi korkak ve zayıf olarak telakki edilir ve saygınlığı buna göre belirlenir.
Gelenek ve görenekler taraflar üzerinde bu şekilde sosyal baskı kurarak intikamcıları
teşvik eder. Taraflar çoğu zaman intikam almanın yanlış bir şey olduğunu bildikleri
halde, bu sosyal baskıdan kurtulamazlar. Kan davasına karşı çıkmak görünüşte kolay
olmasına rağmen, kişinin kendi aşireti söz konusu olduğunda hiç de öyle olmaz. Kan
davalarında sorumluluğun kolektif olması akrabalık ve soy ideolojisiyle
yakından ilgilidir. Soy ideolojisine göre, aynı babasoydan olanlar aynı kanı
taşıdıklarından daima birlikte saldırıya ve savunmaya geçmelidirler. Her zaman
ve her yerde birliktelik dayanışma ve paylaşma güdüsü bireysel olan eylemleri
kolektif bir şekle dönüştürür. Dolayısıyla
bir akrabalık ya da soy grubunun herhangi bir üyesinin bir davranışından dolayı
grubun bütününün sorumlu tutulması aşiret ideolojisinin bu kolektif
karakterinin sonucudur. Araştırmacı Leach’e göre , kan davasının ana teması olan
“kişinin yaptığı bir hatanın bedeline, yakın akrabaları ve kendisiyle aynı
soydan gelenler de katlanmalıdır” anlayışına, patrilokal (babanın yerleşim yerine göre belirlenen) ve endogamik
grupların yapısının son derece elverişli bir zemin sunduğunu vurgular. Aşiret
ortamında öldürme bireysel değil, iki topluluk arasında vuku bulan bir olaydır.
Bir aşiretin herhangi bir üyesi haklı
veya haksız nedenlerle bir başka aşiretin üyesi tarafından öldürülmüşse, üyesi
öldürülen aşiret bunun sebebini sormadan öldüren taraftan birini ya da
birilerini öldürür. Kan
davasında öç alma, mutlaka katilin öldürülmesini gerektirmez. Fakat meşru hedefler
olarak katilin kendisinden ya da erkek kardeşi, babası, amcası gibi en yakın akrabalarından
öç alınması beklenir. Ancak kan davası nedeniyle ortaya çıkan düşmanlık iki
aşiretin birbirleriyle ilişkiye girmekten kaçınmalarına yol açarak tüm topluluk
mensuplarını içine alır Eğer öldüren ve öldürülen arasında sosyal açıdan
farklılık çok fazlaysa suçludan ve yakın akrabalarından intikam alınmaz.
Öldürülenle aynı sosyal konumda olan biri hedef seçilir. Kan
davası iki aşiretin herhangi iki ailesi arasında meydana gelmişse, kolektif sorumluluk
gereği, düşmanlık bu iki aileyle sınırlı kalmaz bu aşiretlerin bütününe
yayılır. Dolayısıyla öç alacak kişi ya da grup, suçluyla akrabalığı olsun ya da
olmasın karşı aşiretin herhangi bir üyesini öldürebilir. Kan
davaları aynı aşiretin aileleri hane ve babikleri arasında da olabiliyor.
Yani Kan davası sadece aşiretler arasında olmayıp aynı aşirete mensup kişiler arasında da olabiliyor. Öldüren ve öldürülenin aynı aşirettin
hane ya da babik’indeen
olması durumunda öç alınabileceklerin sayısı oldukça kısıtlıdır. Çünkü hedef,
grup olmaktan öte öldüren kişinin yakınları oluyor. Gerçi
bunda da alt düzeyde bir grup tavrı söz konusudur fakat genellikle soy grubunun
hepsi değil, öldürenin ailesi ve yakınları hedef seçilir. Aynı soy grubundan
olan iki kesim arasında meydana gelen böyle bir olayda her iki taraf da aynı
yerde ikamet ediyorlarsa, suça maruz kalan taraf orayı terk eder. Bu şu anlama
gelir: kendileriyle aynı soydan oldukları akrabaları tarafından kanları
döküldüğü için artık onlarla birlikte yaşamalarının bir anlamı kalmamıştır. Kan davası ülkenin her kesiminde
olabilmektedir ancak özellikle Güneydoğu’nun adeta kronikleşmiş bir kanser hastalığı
gibidir. Öyle ki birçok türküye ve filme konu olmuştur. Kan davalarının Güneydoğu
halkının müzik anlayışı üzerinde önemli bir etkisi olmuştur. Bölgedeki hakim
müzik anlayışının ağıtsal ve melankolik nitelikte olmasında, bu sosyolojik bağlam
kendini açıkça gösterir. Her ne kadar kan davası konusu hakkında yukarıda karamsar bir tablo çizdiysek’de günümüzdekan davaları eskisi kadar sık görülmemektedir. Araştırmalar şunu gösteriyorki, kan davalarının özellikle aşiret yapılanmalarının olduğu bölgelerde Devlet otoritesinin zayıf olmasından bahisletevkif etme veya hapis ile tecziye edilmesi olmadığından, kişiler veyaa aşiretler kendileri cezalandırma yöntemine giderek öç alma mantığı geliştirmişlerdir. Bu vesile ile Kan davalarının günüme kadar süre gelmiş olmasının nedenlerinden biri de Devletin bu otorite zayıflığından kaynaklandığını söyleyebiliriz. Kimbilir Devletin batı’da gösterdiği asayış ve ihtimam doğuda olsaydı, belkide bu gün doğuda kan davası sözünden hiç bahsetmeyecektik. www.semskiasireti.com Kaynak araştırma:Kısmen, SELÇUK
ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SOSYOLOJİ ANABİLİM DALI Yüksek Lisans
Tezi (F.Tekin) |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Moğol istilası ile Yıkılan İslam Coğrafyası ve kılıçtan geçirilen Kürt aşiretleri - 30/10/2013 |
Moğol istilası ile Yıkılan İslam Coğrafyası ve kılıçtan geçirilen Kürt aşiretleri |
Akraba Evliliklerinin sakıncaları varmı 'dır ve Kimler Akraba Evliliği Yapabilir - 22/02/2013 |
Akraba Evliliklerinin sakıncaları varmı 'dır ve Kimler Akraba Evliliği Yapabilir |
ALİ ŞEN DOĞRU SÖYLÜYOR - 31/12/2011 |
ALİ ŞEN DORU SÖYLÜYOR |
MECLİSTE ŞİKE YAPANLAR SANDIKTA HESAP VERECEK - 14/12/2011 |
MECLİSTE ŞİKE YAPANLAR SANDIKTA HESAP VERECEK |
YABANCI SAYISI BU KADAR FAZLA İKEN MİLLİ TAKIMDAN BAŞARI BEKLEMEK HAYAL OLUR - 15/11/2011 |
YABANCI SAYISI BU KADAR FAZLA İKEN MİLLİ TAKIMDAN BAŞARI BEKLEMEK HAYAL OLUR |
ALİ ŞEN FENERBAHÇEYİ NE KADAR DÜŞÜNÜYOR - 10/10/2011 |
ALİ ŞEN FENERBAHÇEYİ NE KADAR DÜŞÜNÜYOR |
KUKLA FEDERASYON ŞİKENİN AĞIRLIĞINI TAŞIYAMADI - 13/09/2011 |
KUKLA FEDERASYON ŞİKENİN AĞIRLIĞINI TAŞIYAMADI |
BU SATRANÇ MAÇINI FENER KAYBEDER - 27/08/2011 |
fenerbahçe düşermi |
ŞİKE , AĞLATANLAR VE AĞLAYANLAR - 25/07/2011 |
ŞİKE |
![]() |