![]()
Tarih Dede
tarihdede@semskiasireti.com
LOZAN ATLAŞMASININ KÜRTLERE KAYBETTİRDİKLERİ VE GÜNÜMÜZE YANSIYAN SANCILARI
03/12/2012
..
Aslında 24 Temmuz 1924 yılında İsviçrenin Lozan Kentinde imzalanan Lozan antlaşması Kürtlerin kaderini ve geleceğini öenmli şekilde tayin etmiştir. Her ne kadar Kürtleri ilgilendiriyorsa da bir o kadarda Türkleri ilgilendirmekteydi. Günümüzde Türkler dışındaki halkların ancak kendilerini Türk gibi Kabul etmeleri koşulu ile ülkede eşit vatandaşlık haklarından yararlanabilir ilkesini benimseyen bir yapının temeli de Lozandan sonra ortaya çıkmıştır. Yani demokratik hakların sağlanmasına en büyük hendikapı oluşturan derin yapı ve statükonun bütün devlet yapılarına hakim olması lozan sonrası uygulanan siyasi güçten kaynaklanmaktadır. İsmet İnönü başkanlığındaki Lozan katılımcıları arasında Kürtleri temsilen Diyarbakır mebusu Zülfü Tiğrel götürülmüştü. Ancak Dönemin bayındırlık bakanı Fevzi Pirinç’çini desteklerine rağmen Kürtler diğer halklar gibi azınlık olarak Kabul edilmemiştir. Avrupalı parlementerler devletlerini temsilen Kürtlerin azınlık olduğunda israr edince İsmet paşa buna ; “Kürtler ve Türkler Türkiye Cumhuriyetinin Temel unsurlarıdır.Kürtler azınlık değil Türklerle tek bir millettir.Ankara Hükümeti Türklerin olduğu kadar Kürtlerinde hükümetidir.” Şeklinde beyanatta bulunarak avrupalıların ısrarlarına karşı çıkmıştır. Antlaşmanın esas fırtınalar koparan kısmı azınlıklara tanınan haklar konusuydu. Misaki Milli sınırları içinde yaşayan Yahudi, Rum ve Ermenilerin her türlü dini ve milli hakları Lozan Antlaşmasının 39,40 ve 41 maddeleri il teminat altına alındı. Bu gün hala İstanbuldaki Fener Rum Lisesi,Nişantaşı Ermeni Lisesi özgürce faaliyetlerini sürdürmeleri Lozan sayesinde olmuştur. Ancak Türklerle birlikte Misaki Milli unsuru olarak Kabul edilen Kürtler is yıllardır ana dilleri ve eğitimleri uğruna girişimleri statükonun postalları altında ezilmiştir. 21. Yüzyılda çağdaş yaşam ve insan haklarının ön planda tutulduğu bu zamanda hala Kürtler ana dillerinde eğitim görsün mü görmesin mi gibi basıt tartışmalarla zaman kaybediyoruz. Madem kürtler bu ülkenin temel unsurlarından biri ise bu tartışmalara neden giriyoruz. Cumhuriyetin kurucu kadrosunun ikinci adamı olan İsmet İnönü ve kadrosu Lozanda Kürtlerin azınlık haklarına kavuşturulması taleplerine , Şeriat hükümlerini esas alarak alarak karşı çıkmıştır. Aslında tüm islam hukunu tasfiye eden bu kadronun sırf Kürtlere azınlık hakları tanınmasın diye Şeriat unsurların ileri sürmesi çok ilginçtir. Azınlık olarak Kabul edilen kesimler , sosyal hayatlarında inançlarına gore yaşamakta, kendi dilleri ile eğitim görmekte, öğrenim yapmakta ve dillerini toplumun içinde ve yaşamın her safhasında kullanmakta serbesttirler. Oysa kendi dilleri ve günlük yaşamlarında dillerini kullanmak uğruna nice insanlar hapishane köşelerinde çile doldurdular veya hayatlarını kaybettiler. Görüldüğü gibi Lozanda İsmet İnönü İslam Hukuku esasları ve Osmanlı Millet anlayışını öne sürerek kürtleri azınlık olarak değilde çoğunluk ve asli unsur içinde Kabul etmiştir. Peki şunu sormazlar mı, çoğunluk ve asli unsur olarak Kabul edilen kesim ana dili ve günlük yaşamındaki özgür yaşam biçimi uğruna yıllarını hapiste tüketirken, azınlık olarak Kabul edilen Yahudi,ermeni ve Rumların her türlü kimlik hakları ile ana dillerindeki eğitimlerini günlük hayatlarında özgürce yaşamalrı trajikomik bir durum değilmidir. Lozan’da Kürt vekillerin nasıl aldatılarak kullanıldıklarını Av.Remzi Bucak hatıratlarında geniş şekilde anlatmaktadır. Başka bir ilginçlik’te Bazı önemli Avrupa devletlerinin bu vahim duruma bilerek sessiz kalmalarıdır. Daha ilgiç'i ise ülkemizde bu gün hala Lozan’ı referans göstererek, asli unsure ve azınlık kavramlarını çarpıtarak demokratikleşme yoluna taş koymalarıdır. Anlaşılan odur ki Gerçek Cumhuriyetin bireylere sağladığı temel hakları kendi zihniyetleri doğrultusunda sekteye uğratan derin veya yüzeysel yapılanmalar var oldukça özgürce ve kardeşçe yaşamak hayalden öteye bir anlam ifade etmez.
www.semskiasireti.com |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
İRAN KÜRDİSTANINDAKİ CELALİLERİN YÜREK BURKAN DRAMI - 25/11/2013 |
tarihin sayfalarına geçen kara lekelerden biri olan Celalilerin bu dramının etkilerini hala gideremeyen aileler vardır. Ancak Selahaddin-i Eyyubinin süvari birliklerini oluşturan tarihin bu kahraman aşireti inanç ve azimleri sayesinde bu yaraların |
Nakşibendi Tarikatını Anadolu'ya getiren Ünlü Kürt Düşünürü Mevlana Halid-i Kürdi - 14/05/2013 |
Nakşibendi Tarikatını Anadolu'ya getiren Ünlü Kürt Düşünür Mevlana Halid-i Kürdi |
MERVANİ KÜRT DEVLETİNİN İLK KURUCUSU EBU ABDULLAH EL SÜLEYMAN BİN DOSTIK’IN TRAJİK HAYATI - 30/01/2013 |
MERVANİ KÜRT DEVLETİNİN İLK KURUCUSU EBU ABDULLAH EL SÜLEYMAN BİN DOSTIK’IN TRAJİK HAYATI |
ÇALDIRAN SAVAŞINA FİİLEN KATILMIŞ BAĞIMSIZ KÜRT BEYLİK - AŞİRETLERİ VE AKİBETLERİ - 13/09/2012 |
ÇALDIRAN SAVAŞINA FİİLEN KATILMIŞ BAĞIMSIZ KÜRT BEYLİK VE AŞİRETLERİ |
FATİH SULTAN MEHMET'İN HOCASI MELA ŞEMSEDDİN (ŞEHRESORLU ÜNLÜ KÜRT MOLA GORANİ) HAKKINDA - 27/03/2012 |
FATİH SULTAN MEHMETDİN HOCASI MELA ŞEMSEDİN (şEHRESORLU ÜNLÜ KÜRT MOLA GORANİ) |
ŞEMSKANLILAR İLE BRUKANLILARIN TARİHİ SERÜVENLERİ ARASINDAKİ İLGİNÇ BENZERLİKLER - 24/02/2012 |
ŞEMSKANLILAR İLE BRUKANLILARIN TARİHİ SERÜVENLERİ ARASINDAKİ İLGİNÇ BENZERLİKLER |
OSMANLI DÖNEMİNDE DEVLETE HİZMET EDEN ÜNLÜ KÜRT DİPLOMAT , VALİ VE BÜYÜK ŞAHSİYETLER - 18/01/2012 |
OSMANLI DÖNEMİNDE DEVLETE HİZMET EDEN ÜNLÜ KÜRT DİPLOMAT , VALİ VE BÜYÜK ŞAHSİYETLER |
TANIKLARIN ANLATIMIYLA ZİLAN DERESİ KATLİAMI - 22/11/2011 |
TANIKLARIN ANLATIMIYLA ZİLAN DERESİ KATLİAMI |
1.DÜNYA SAVAŞININ ARDINDAN YABANCI GÖZÜ İLE TÜRKLERİN KÜRTLERE BAKIŞ POLİTİKALARI - 02/11/2011 |
1.DÜNYA SAVAŞININ ARDINDAN YABANCI GÖZÜ İLE TÜRKLERİN KÜRTLERE BAKIŞ POLİTİKALARI |
![]() |