![]()
MEMEDÊ KAZIM
semskiasireti@gmail.com
STALİN’İN SÜRGÜNE GÖNDERDİĞİ KÜRTLERİN ACILARI VE YOLDA ÖLEN 50.000 KÜRDÜN TRAJİK HİKAYESİ
29/09/2012
..
Sovyetler Birliği(Bu günkü adıyla Rusya)’da genel olarak Kürtler Ermenistan ve Azarbaycan’ın kırsal kesimlerinde yaşıyorlardı. Bunun dışında Kafkasyanın Güneyi ve Gürcistan ile öteki bazı Rusya cumhuriyetlerinde yaşıyorlardı. Stalin döneminde ve daha öncesinde Türk Rus ve İran Rus savaşları neticesinde iyice hırpalanan Kürt bölgeleri maddi ve manevi yönleri ile ağır yaşam şartları ile boğuşuyor ve bu yıkımın bedelini çok ağır ödüyorlardı. Özellikle Azarbaycan’daki kürtlerin durumu içler acısıydı.Halkın % 50’sinden fazlası aç ve evsizidi. Binlerce kişi çok çetin kış şartlarında mağaralarda yaşıyordu. Aydınlatmada yararlanılan gaz yağı bulmak imkansızdı, çam çırası ve kuru ağaç kabukları yakıyorlardı. Bu
şartlar altında Rusya Hükümeti bir kararname ile Kalbacar,Laçin, Kubatlu,
Zengili, Erivan, Elegez, Tezekend, Kafkasya ile Gürcistan’daki kürtler tehcire
zorlandı. 1937 yılında Başta Celali, Brukan, Beski, Zoqori(Ezidi) gibi
aşiretlerin yanında isimleri kayıtlarda olmayan bir çok kürt aşiretlerini “Elverişsiz Unsur” olarak nitelendirip, despotça mesnetsiz gerekçeler ileri sürerek asimilasyon ve baskı altında
tutulmaya başladı. Kış aylarında Orta Asya Cumhuriyetine , Kazakistana,
Kırgızıstan ve bir çok uzak orta Asya
ülkelerine tehcire zorladı. Yüz binlerce Kürdün yıllarca acılarını unutamadığı insanlık dışı muamelelere maruz kaldığı bu sürgün tarihin utanç sayfalarına Stalin sürgünü olarak yazıldı.
Kasım ayında
Sovyet orduları Güney Kafkasya sınırlarındaki Aras ırmağı kıyılarından
Karankayanski bölgelerinde bulunan Kürt köyleri ile Nahcıvan’da ki 12 köyde yaşayan Kürtlerle sürgünün startını
verdiler. Sadece giysileri ve çocuklarını alabilen Kürtler, Rus askerleri eşliğinde hayvan taşınan yük
trenlerine bindirilerek gönderildi. Sonra
diğer bölgelerdeki sürgünler biri birini takip etti.Yollarda soğuk ve açlıkla boğuşan
Kürtlerin bekletildikleri istasyonlarda bile trenlerden inmelerine izin
verilmiyordu. Soğuk ve açlıktan ölenler ise bir çöp gibi trenlerden atılıyor,
istasyonlardaki temizlik görevlileri tarafından götürülüyordu. Her bekletildikleri istasyonda bir
öğün yemek veriliyordu. Güney Kafkasya sınırlarından Kazakistan’a normalde 3
gün sürmesi gereken yolculuk, sağ kalanlarla ancak bir ay içinde tamamlanabildi. Burada Kürtçe’den başka dil bilmeyen Kürtlerin toplu yaşamına izin
verilmedi ve 110 ayrı bölgeye dağıtıldı Hatta;
Medya televizyonunda izlediğim bir programda sürgüne maruz kalmış yaşlı bir Kürt kadını ile
yapılan bir röportaja şahit olduğumda göz yaşımı tutamamıştım. Kadın şöyle anlatıyordu; Yol uzadıkça uzuyordu, vagonların
tahtaları arasından tipi
üzerimizi karla kapatıyordu, açlık ve soğuktan
saatte en az 3 kişi ölüyordu. Biz askerlere; istasyonda mola verin
cenazelerimizi defnedelim dediğimizde; biz defnederiz deyip cenazelerimizi yolda
vagonlardan atıyorlardı. Bir çok insanın ölen yakınlarının mezarı bile yoktu.
Bazen kendi kendimize soruyorduk, Cenabı Allah bu kaderi neden bize reva gördü,
yanımdaki kadının babası, oğlu ve iki kızı peşpeşe öldüler, kadının feryatları ve ağıtları hala yüreğimde
bıçak yarası gibi bana acı vermektedir.. Hastaların iniltileri ile yakılan
ağıtları ancak başımı mezara
koyduklarında unutabilirim. Allah bu acı
ve felaketleri bir daha kimseye yaşatmasın dediği zaman kadının gözleri doluyordu. Kürtlerin sürüldükleri
köy ve kasabaların dışına çıkışları yasaklandı. Bu bölgeler daha çok Kazakistan’da
nüfusun seyrek olduğu bozkırlardaki yerleşim yerleriydi. Böylece yoluculuk
sırasında sağ kalmayı başaran birçok aile de yeniden parçalanmış oldu. Bu
sürgünlerde tam olarak ne kadar insanın öldüğünün kayıtları ise devlet
arşivlerinin dışında bilinmiyor. Ancak ilk sürgünlerin bittiği 1939’larda
Kazakistan’da yapılan nüfus sayımlarında 2 bin 400 kişi kendini Kürt
yazdırmıştı. Oysa sadece Kazakistana 1939’ kadar sürülen kürt sayısı 30 bin civarındaydı.30 bin Kürt’ten arta kalan 2 bin 400 sayısı trajediyi fazlası ile açıklıyordu. Bu dram bitmeyecekti,nitekim 1944 yılının başında yine kış
yine açlık , yine hastalığın kol gezdiği bir dönemde İkinci Dünya Savaşının
gerginliği içinde ikinci sürgün gerçekleşti. Birincisinden pek farkı
olmayan ikinci sürgünde de aynı dram
sahneye konmuştu.Tıpkı birinci sürgünde olduğu gibi yıne binlerce Kürt yollarda
sefil ve perişan bir vaziyette hayatta kalmaya çalışıyordu, Sürgüne karşı çıkanlar
anında öldürülüyor ve gömülmelerine bile izin verilmiyordu. Sonuç olarak her iki
sürgünde de yüz binlerce kürt yerinden yurdundan atıldı, resmi olmamakla
beraber yapılan araştırma sonunda
50.000 kürdün bu sürgünde hayatını
kaybettiği ifade ediliyor. Olayın tanıklarının ifadelerine bakılırsa bu sayı 90
binlere dayanmaktadır. Netice de hayatta
kalmayı başaran sürgün Kürtler yine Sovyet Federasyonu içinde ama göçmen statüsünde Federasyonun dört
bir yanına dağılarak yaşıyorlardı. İşsizlik,
yoksulluk, yerleşik düzende olmamanın sıkıntıları, bulundukları yerde
vatandaşlığa Kabul edilmesinin keyfi
gerekçeler ile sürüncemede bırakılarak geciktirilmesi, bunun sonucu olarak ta
sosyal güvencelerinin olmaması, sosyal-kültürel yaşamın idamesi için gerekli
şartların yetersiz oluşu gibi etkenler bir araya gelince, Sürgün kürtlerin durumu
daha da kötüleşti, yaklaşık olarak 150-200 bin sürgün mağduru kürt bu olumsuz
şartlardan etkilendi. Sürgün edilen Kürtlerden
Krasnodor, Stavropal, Yaroslavl ve Tambov illeri ile Moskovaya dağılmış olan Kürtlerin durumları
biraz daha iyi idi. Sovyetler birliği Mihael Gorbaçov’un başlattığı
Glasnost hareketi dağıldı ve bağımsız devletler topluluğu adını
aldı ama orada değişmeyen bir şey vardı;
Kürtlerin Bağımsız Devletler Topluluğunun
tamamına özgü sıkıntıları ve acımasızca kopartıldıkları topraklarının özlemi
hiç bitmedi.
.
|
Yorumlar |
spasî 18/01/2014 03:49 spas mamoste..em jî kurde erîvanê ne lê em sala 1937 am de derbazî tirkiyê bûne piştî li ber kirkirina artêşa sovyetê. Mehmet kaya |
Yazarın diğer yazıları |
Darbeler ve Halkın İradesi - 19/07/2016 |
Darbeleri tarihe gömelim |
DIMDIM KALESİNİN SAVUNMASINDA MUHTEŞEM BİR KAHRAMAN:EMİRHAN BRADOST - 20/11/2014 |
Kürtler bir yıl bu kaleyi savundular. Sonunda savunmadan vazgeçip kaleden dışarı çıktılar. Kaleyi kuşatmaya alan orduyla şiddetli bir çatışmaya girip, sonuna kadar savaştılar |
Kürtler ile Diğer Müslümanlara yapılan Ermeni Katliamlarında Emperyalistlerin Rolü - 15/03/2014 |
Müslüman halkın evlerini ateşe verme, mallarını gasp etme, yağmalama, cami, medrese, tekke ve mektepleri yakma şeklinde gerçekleşen olaylarda,Rusların Ermenilere yardımı yanında Müslüman halkın kafalarını kılıç ile kesme, kızların namuslarını talan |
Dünyanın kaderini değiştiren Derin Yahudi gücü: Rothschild ailesi ve İsrail - 21/07/2013 |
Dünyanın kaderini değiştiren Derin Yahudi gücü:Rothschild ailesi ve İsrail |
Zerife Xatun Olayı ve Mala Kok Ağa ile Müslüman Kürtlerin Kanlı çatışmaları - 09/04/2013 |
Bu kültür içinde günümüzde hala anlatılan Çoban Ağa hikayesi Mala Kok Axa ve Zerife Xatun meselesi oldukça ilginç olaylar içermekteydi. |
2.Adulhamit'in Aşiret Mekteplerini Kurma Amacı ve Bu Okuldan Yetişen Ünlü Kürtler - 04/02/2013 |
2.Adulhamit'in Aşiret Mekteplerini Kurma Amacı ve Bu Okuldan Yetişen Ünlü Kürtler |
AĞRI İSYANINDA ALİCAN İLE SEYİTXANÊ KERR'İN ÇABALARI VE AKİBETLERİ - 02/01/2013 |
AĞRI İSYANINDA ALİCAN İLE SEYİTXANÊ KERR'İN ÇABALARI VE AKİBETLERİ |
MODERN ASİMİLASYON VE ELDEN GİDEN KÜRT GENÇLİĞİ - 04/11/2012 |
MODERN ASİMİLASYON VE ELDEN GİDEN KÜRT GENÇLİĞİ |
VAN’IN YETİŞTİĞİ BÜYÜK DEĞERLER:KURDİ MUHAMMED AĞA EL –VANLI VE YÜZBAŞI HACO BEY - 12/05/2012 |
VAN’IN YETİŞTİĞİ BÜYÜK DEĞERLER:KURDİ MUHAMMED AĞA EL –VANLI VE YÜZBAŞI HACO BEY |
![]() |