Gerek çukurcadaki saldırılar ve gerekse Van'da, Pazar günü saat 13.42'de meydana gelen deprem felaketi nedeniyle, ülke çok hassas bir dönemden geçiyor.

Bu dönemi, insani, ahlaki ve yardımseverlik duygularını pekiştirecek bir ortamın sağlanması ile atlatılabilir.  İnsanların duygularını incitmemek acılarını paylaşmak, yaralarını sarmak ve toplumu kin ve düşmanlığa sevk edecek açıklamalardan kaçınmak hepimizin ortak amacı olmalıdır. Ancak çok vahimdir ki geçtiğimiz bu hassas dönemde, bazı televizyon kanallarındaki sözde sunucu ve spikerleri, ülkedeki farklı mozaiklere bakış açılarını yansıtan açıklamaları yaşanan  acıların üstüne tuz biber oldu.

Böyle bir zamanda bu hassasiyetleri kaşımak ancak görevlendirilmiş provakatörlerin yapacağı bir eylemdir.

Aklın ve düşünce melekesinin kaynaklarını kurutan, barış ve kardeşliğin temelini dinamitleyen, basit  , dar zihniyetli   bu kişilerin fütursuzca çıkışlarını kınıyoruz, Yenilir ve yutulur olmayan bu açıklamalar, Binbir güçlükle inşa edilmeye çalışılan barış ve kardeşlik çabalarının ortasına vurulmuş bir balyozdan başka bir şey değildir.

Acılarda mağdurun yanında olmak istemeyen bu zihniyete destek veren, ve de alkışlayanların ülkeyi nasıl bir  felakete,  iç çatışmalara ve kutuplaşmalara doğru,sürüklediğini  tahmin etmek zor olmasa gerek.  Hasas dengeler üzerinde yürütülen çabaları sekteye uğratan, kin ve nefreti katmerleştiren bu tür açıklamaları yapanların toplumda infiale neden olacaklarını bile bile açıklamalrının arkasında durmalarıda ayrı bir pişkinlik.

Farklılıklara tahammül edemeyen , tarihin en büyük felaketinin yaşandığı bu dönemde yara saracağı yerde yarayı kaşıyan , halkı kin ve düşmanlığa tahkir eden bu  ahlak fukarası, ırkçı zihniyet için savcıları göreve davet ediyoruz.

Beyin kıvrımlarında kardeşlik, barış ve insani akımlar dolaşan kesimlerin, Toplumumuzda derin yarıklar açan, kardeşi kardeşe düşüren,ırkıçı, faşizan ve birleştiricilikten uzak açıklamaları destekleyerek onlara alkış tutanları doğru yola davet etmeleri ve halkı teskin edici açıklamalarda bulunmaları   gerekir. Dikkatli ve sakin olmak zorundayız. Çünkü Ekilen düşmanlık  tohumları yeşerdiğinde kökünü kurutmak imkansızlaşır, Bu nedenle,  tohumları kaya çatlağına gömerek oradan yeşermesini önlemek insani bir ödev olarak telaki edilmelidir.

Kültür ve ahlak kategorisinde sınıfta kalmış bu insanlar kendileri gibi düşünen kesimleride kendi  karanlık dünyalarına çekiyor,üzerindeki  tatminsiz ırkçı şuur altı baskısı oluşan  bu tehlikeli düşünceler  insanları peşinden sürükleyerek onların suç işlemelerine  imkan doğurmaktadır. En ufak bir kıvılcımda içindeki kin ve nefreti kusmaktan geri kalmayan insanlar,sihirli kavalın nağmeleri ile peşinde koyun gibi koşan ve tereddütsüz karmaşa kavga ve saldırganlığa müsait bazı insanlar böyle zamanlarda yapılan bu tür talihsiz açıklamalarla ateş almış barut fıçıları gibi patlama yaparlar. Bu dengeleri düşünerek içindeki kin ve düşmanlığı dili ile ikrar eden bu efendi olmayan bu hanımları bir kez daha kınıyoruz. Umarım Patlattıkları  barajın sularında kimseler boğulmaz, toplumumuz bu talihsizlikleri soğukanlılıkla karşılar felaketin boyutlarına genişlik kazandırmazlar.

Bu arada şunuda belirtmeden geçemeyeceğim, Vana gönderilen yardım paketlerinde sadece Türk bayrağı ve taş gönderenler ne amaçlıyorlar ve hangi itikam ateşi  ile tutuşuyorlar acaba, oradaki insanların yaralarına derman olmaya mı yoksa yarayı kanatmaya mı çalışıyorlar. Belki bunu yapmakla tatmin olabilirler  ama unutmasınlarki bunu yapanlar, uğrunda kürt, türk, laz,çerkez abaza ve diğer halklardan insanların can verdiği bu bayrağın değerini düşürdüklerinin farkında olmayan zavallılardır. Çünkü yardım paketinde sadece bayrağı ve taş görenler kendilerine karşı nasıl bir zihniyetin diş bilediğinin farkına varıyorlardır. Bu tür eylemler barışa ve kardeşliğe hizmet etmediği gibi toplumda çok az olan barış, beraberlik ve dostluk olgusunu erozyona uğratmaktan başka bir işe yaramadığını her kes bilir.

Eğer kendini bilmez spikerlerin bu talihsiz açıklamaları olmasaydı yapılan yardımlar daha fazla anlam kazanacaktı.Yinede her şeye rağmen toplumun gösterdiği bu hassasiyet ve yardımlar herkesi fazlası ile mutlu etmiştir. Yardım eden herkese minnettarız.