Tarih Dede tarihdede@semskiasireti.com
24/09/2011
..
Osmanlı döneminin en zeki ve en siyaseti çok iyi okuyabilen padişahlarından bir olan Sultan II Abdulhamit’in 33 yıllık dönemi (1876-1909) Avrupalının “Hasta Adam” dediği Türkiye’yi yataktan kurtararak ayağa kaldırmaya çalışmakla geçmiştir. Kimine göre istibdat (Ağır ve Baskıcı) yönetim kimine göre kızıl Sultan yönetimi olarak tanımlanmıştır. Kendisine Avrupalılarca Kızıl Sultan Denilmesinin nedeni ise; Siyonistlerce Bütün Osmanlı devletinin dış borçlarının ödenmesi karşılığında Filistin de bir İsrail devletinin kurulması talebini kabul etmemesidir. Eğer Abdulhamit bu talebi kabul etseydi, bu gün bütün arap coğrafyasının tek hakimi İsrail olacaktı. Sultan II Abdulhamit’in dönemi bütün dünyanın olduğu gibi Osmanlının da en zor ve en çalkantılı dönemine denk gelmiştir. Yıkılmaya yüz tutmuş olan Osmanlı Devletini çok iyi bir siyaset uygulayarak ayakta tutmuştur. Bunun en iyi örneklerinden biri de uyguladığı İslamcılık Siyaseti’dir. Üst kimlik Osmanlı olması koşulu ile ayrılma noktasına gelen Türk olmayan diğer Müslüman halkları uyguladığı İslamcılık siyaseti ile Osmanlıdan kopmalarını engellemiş ve aynı zamanda askeri alanda da bunlardan ziyadesi ile yararlanmıştır. Abdulhamitin bu olumlu siyaseti yanında, bazı zaafları da olmuştur, örneğin ; İdari, askeri, teknik ve her türlü yeniliğin gerekleri olan çağın hızlı gelişimine adapte olamamış, katı İslamcılık geleneğini sürdürerek bütün yeniliklere kapısını kapatmıştır. Kurduğu hafiye ve istihbarat sistemi ile bilgi toplayarak siyaset yapmıştır. Özellikle, İslamcılık siyasetinde en başarılı olduğu kesim Kürtler olmuştur. Kürdistan Şeyh ve ileri gelen din adamlarının Pan-İslamizm fikirlerine cesaret vererek İslam dini ve islam devletinde elde edebilecekleri nüfuzlarla onları kendine bağlıyordu, Bunda başka bir icraatı de 1891 yılında kurmuş olduğu Hamidiye Alaylarıdır. Bu modeli Rusların Kazak Alaylarını kullanarak nasıl başarıya ulaştığı fikrinden almıştır. Hamidiye alayları aşiretin büyüklüğüne göre en az 3 en fazla 6 bölükten oluşuyordu. Diğer kürt aşiretleri gibi Şemaskanlılar da Hamidiye alaylarında aktif görev almış, hatta önemli mevkilere gelerek doğu anadolunun savunmasına katkı sağlamışlardır. Şemskanlılar Hamidiye alaylarının merkezi Başkaledeki 5.livada 19. Alay numarası ile yaşları 17 ile 40 arasında 225 süvari ve 425 piyade olmak üzere 650 kişi ile sınır güvenliğinin en önemli alaylarını oluşturmuşlardır. Hamidiye Alaylarındaki Kürtler savaş ve görev dışındaki zamanlarını kendi işlerinde günlük hayatlarında geçiriyor ve bütün silah ve savunma gereçleri Osmanlı tarafından karşılanıyordu. Bu siyasi ve iktisadi imtiyazlar, 1805 yılından beri ordu eliyle kürtlere yapılan baskılar sonucu osmanlıya düşman gözü ile bakan kürtlerin bir anda fikirlerinin değişmesini sağladı, Sunni Kürtlerin Çaldıran savaşı ile Osmanlı egemenliği altına girmesinden sonra Alevi Kürtlerin hem suni Kürtler ile hem de Osmanlı ile barışık olmadığı bilindiğinden Hamidiye alaylarında Alevi Kürtlere yer verilmemişti. Kürtlerin kuvvetli olan dini eğilimlerinden yararlanarak süreci kontrol altında tutmuştur. Ermeniler ile diğer Müslüman olmayan halklar gibi Kürtlerin Osmanlıdan kopmalarını engellemeye çalışan Abdulhamit’in Van gölü civarında hem Türkçe hem Kürtçe , hem dini hem de müspet ilim alanında eğitim verebilecek bir üniversite açılması için kendisine müracaat eden Sadi Nursiye izin vermediği gibi kendisine deli muamelesi yaparak tımarhaneye gönderme tehdidinde bulunmuştur. Bunun farkında olan bazı kürt ve Türk aydınları Abdulhamitin bu siyasetine sürekli muhalefet etmişlerdir. Abdulhamit bir hatıratında kürt siyaseti şöyle savunmaktadır,“Rusya ile bir harp vuku’unda disiplinli bir şekilde yetiştirilen bu kürt alayları bize çok büyük hizmetlerde bulunabilirler. Ayrıca orduda öğrenecekleri “itaat” fikri kendileri içinde fayda sağlayacaktır. Zabit ünvanı verdiğimiz kürt ağaları ise yeni mevkileri ile övünecekler ve bir miktar zapt u rapt altına girmeye gayret edeceklerdir. Çıraklık devirlerini bu şekilde tamamlayacak olan Hamidiye Alayları bu şekilde kuvvetli bir ordu haline gelecektir, Kürt ağalarının bazıları çocuklarını İstanbula getirip memuriyete yerleştirdiğim için tenkid edildiğimi biliyorum, Senelerdir Hiristiyan Ermeniler Nazır (bakan) mevkilerini işgal etmişlerdir, bundan sonra kendi dinimizden olan Kürtleri kendimize yaklaştırmaktan ne kaybederiz, ben kabul ettiğim kürt siyasetinin doğru yolda olduğu kanaatindeyim,Sultan II abdulhamit bu uygulamalarda kendi açısından başarılı olurken, çok büyük olumsuzluklarda meydana gelmiştir. Mesela Hamidiye alaylarına katılan kürt aşiretleri kazandıkları statü ile büyük üstünlükler sağladırlar, bu üstünlükleri bir çok yerde zulüm ve baskıya dönüştü,Nitekim Ünlü Hamidiye Alayları Paşalarından Urfalı Milli aşireti Lideri İbrahim paşa, aldığı yetkileri kötüye kullanarak, Mardin, Nusaybin, Diyarbakır Adıyaman ve rakka dahil olmak üzere bütün bu bölgeyi haraca bağlamıştır, Haraç vermeyenlerde büyük cezalara çaptırılmışlardır. Defalarca şikayet edilmesine rağmen, Abdulhamit şikayetleri geçiştirerek “oğlum İbrahim nasıldır, o iyi bir paşadır” gibi söylemlerle şikayetleri kulak ardı etmiştir. Abdulhamitin kürt siyasetindeki en önemli uygulamalarından biride aşiret mektepleridir, bu okulda Arap, Arnavut soyluları ile kürt aşiret çocuklarına eğitim vererek hem siyasete , hemde Alaylara alta yapı oluşturmak üzere talebe yetiştirmiştir. Böylece hem aşiret resilerinin gönlünü hoş etmiş oluyor hem de yetiştirilerek harp akademilerinde mezun ettirdiği bu gençlerin önemli kariyer ve etkinliklerini kullanarak Kürtler üzerinde sempati ve bağlılık oluşturmakta kullanmıştır. Abdulhamitin Kürtler arasında “Bave Kurda” olarak tanınmasının nedenlerinde biride bu siyasetinde amacına ulaşmış olmasının sonucudur. Bu sistem Günümüzde kullanılmakta olan koruculuk sistemi ile benzerlik arz etmektedir. Demek ki günümüzde uygulanan bu sistem için önemli bir strateji kaynağı Abdulhamitin bu siyasetidir
|
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
|
Yazarın diğer yazıları |
İRAN KÜRDİSTANINDAKİ CELALİLERİN YÜREK BURKAN DRAMI
- 25/11/2013
|
tarihin sayfalarına geçen kara lekelerden biri olan Celalilerin bu dramının etkilerini hala gideremeyen aileler vardır. Ancak Selahaddin-i Eyyubinin süvari birliklerini oluşturan tarihin bu kahraman aşireti inanç ve azimleri sayesinde bu yaraların
|
|
Nakşibendi Tarikatını Anadolu'ya getiren Ünlü Kürt Düşünürü Mevlana Halid-i Kürdi
- 14/05/2013
|
Nakşibendi Tarikatını Anadolu'ya getiren Ünlü Kürt Düşünür Mevlana Halid-i Kürdi
|
|
MERVANİ KÜRT DEVLETİNİN İLK KURUCUSU EBU ABDULLAH EL SÜLEYMAN BİN DOSTIK’IN TRAJİK HAYATI
- 30/01/2013
|
MERVANİ KÜRT DEVLETİNİN İLK KURUCUSU EBU ABDULLAH EL SÜLEYMAN BİN DOSTIK’IN TRAJİK HAYATI
|
|
LOZAN ATLAŞMASININ KÜRTLERE KAYBETTİRDİKLERİ VE GÜNÜMÜZE YANSIYAN SANCILARI
- 03/12/2012
|
LOZAN ATLAŞMASININ KÜRTLERE KAYBETTİRDİKLERİ VE GÜNÜMÜZE YANSIYAN SANCILARI
|
|
ÇALDIRAN SAVAŞINA FİİLEN KATILMIŞ BAĞIMSIZ KÜRT BEYLİK - AŞİRETLERİ VE AKİBETLERİ
- 13/09/2012
|
ÇALDIRAN SAVAŞINA FİİLEN KATILMIŞ BAĞIMSIZ KÜRT BEYLİK VE AŞİRETLERİ
|
|
FATİH SULTAN MEHMET'İN HOCASI MELA ŞEMSEDDİN (ŞEHRESORLU ÜNLÜ KÜRT MOLA GORANİ) HAKKINDA
- 27/03/2012
|
FATİH SULTAN MEHMETDİN HOCASI MELA ŞEMSEDİN (şEHRESORLU ÜNLÜ KÜRT MOLA GORANİ)
|
|
ŞEMSKANLILAR İLE BRUKANLILARIN TARİHİ SERÜVENLERİ ARASINDAKİ İLGİNÇ BENZERLİKLER
- 24/02/2012
|
ŞEMSKANLILAR İLE BRUKANLILARIN TARİHİ SERÜVENLERİ ARASINDAKİ İLGİNÇ BENZERLİKLER
|
|
OSMANLI DÖNEMİNDE DEVLETE HİZMET EDEN ÜNLÜ KÜRT DİPLOMAT , VALİ VE BÜYÜK ŞAHSİYETLER
- 18/01/2012
|
OSMANLI DÖNEMİNDE DEVLETE HİZMET EDEN ÜNLÜ KÜRT DİPLOMAT , VALİ VE BÜYÜK ŞAHSİYETLER
|
|
TANIKLARIN ANLATIMIYLA ZİLAN DERESİ KATLİAMI
- 22/11/2011
|
TANIKLARIN ANLATIMIYLA ZİLAN DERESİ KATLİAMI
|
|
Devamı |
|
|