Öncelikle bizlerin hayatın her döneminde muhtaç olduğumuz ve insan olabilmek için ihtiyaç duyduğumuz iki unsur vardır. Bunlardan biri ahlak diğeri ise adalettir.

Ahlak, yalnızca insan hayatının bütününü kucaklamakla kalmaz. Aynı zamanda yer yüzündeki canlı veya cansız bütün yaratılmışları, çevreyi, evreni ve bunların insanla olan ilişkilerini de kuşatır. Ahlak doğuştan değil sonradan kazanılan bir melekedir, huydur, seciyedir ve yaşam kuralıdır. İslâm ahlâk ve nizamı, insanın Allaha, insanın insana ve yaratılan her şeye  karşı davranışlarını belirleyen ve belirli bir eğitim sürecinde bunu kişilik haline getiren bir nizamdır. Bu düzen, gönüllü ve gönülden yaşama düzenidir. Bu düzen, Sevgi ve saygı görmemiz güzel ahlakımızla bağlantılıdır.  

 Adalet ise; insanın sahip olduğu bütün hak ve özgürlükleri başkasına tanıması ve saygı göstermesidir. Yani Topluca yaşayan, hayatlarını bir nizam içinde yürütmek isteyen başkalarının haklarını gaspetmeyen, eziyet etmeyen insanların sahip olduğu ilahi ve insani duygudur. Bunu tesis ettiğimiz anda adaleti sağlamış oluruz. İnsanlar açlığa, susuzluğa, yoksulluğa katlanır ama adaletsizliğe asla katlanamazlar.Adalet yeryüzünde insan elinin meydana getirdiği  en büyük eserdir. Çeşitli toplumsal kurallarla bu kavram sağlamlaştırılır.

Kainatta bir nizam ve düzen görülüyorsa bu ancak, yaratılmış alemin yaratılış espirisine hakim olan adalet hissinin bir eseridir. Kuvvetli ve kuvvetlilerde adaletli olmalıdırlar. Güçlü güçsüzü ezdiğinde adalet  çınarı gövdesinden balta yarası alıyor demektir.

Eğer her doğan insan Ahlak ve adalet duygularını  bünyesinde barındırsaydı, belkide peygamberlere  ihtiyaç olmazdı. Ama bu iki duygu doğuştan olmayıp sonradan kazanıldığı için bu hususta kifayetsiz insanların bir yol göstericiye ihtiyacı her zaman vardır. Hayvan sürülerinden  farklı bir içtimai yapıya ve sosyal şuura sahip olan insan düzen ve nizamda  refahını, saadetini, ve bütün insanlık hasletlerini adalet,fazilet  ve güzel ahlakta bulmuştur. Bunu  gerçekleştiren vasıta adalettir.

Ahlak , fazilet ve adalet ilahi bir nur gibidir. Nerede parlarsa orayı aydınlatır. O mekandaki insanlar  huzur ve  saadet içinde yaşamlarını idame ederler. Toplum bir çok unsurdan meydana gelir. Bu unsurlar her zaman uyum içinde olamayabilirler. Aralarındaki ahenk ve uyumu belirleyen  esaslar vardır ki bunlar ahlak ve adalet  prensipleri doğrultusunda düzenlenmiştir. Ve bu uyumu sağlayan adalet ve ahlak kurallarıdır.

Ahlaklı ve adil bir gelecek yetiştirmek sizlerin sorumluluğundadır. Allah yardımcınız olsun