AK Parti, CHP ve BDP'den 8 milletvekili Demokratik Gelişim Enstitüsü'nün düzenlediği 5 günlük programla daha önce çatışmaların yaşandığı Londra, Kuzey İrlanda'nın başkenti Belfast ve İskoçya'nın başkenti Edinburg'a giderek deneyimleri aktörlerinden dinledi.
Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Taraf Yazarı Mithat Sancar gibi isimlerin de bulunduğu geziyi MHP, "Yabancı ülkelerde demokratik özerkliğin fitilini tutuşturmak için gerekçe arayışı, model ve örnek bulma hezeyanları" diyerek, yerden yere vurmuştu.
Programın kesinlikle bir özerklik incelemesi olmadığını dile getiren AK Parti milletvekilleri Türkiye'ye dönüşü sonrası geziyi İnternethaber'e değerlendirdi.
ŞİDDETTEN VAZGEÇİLMEDEN SORUN ÇÖZÜLMEZ
Geziyi, "Şiddetten vazgeçilmeden bu sorun çözülmez" sözleriyle özetleyen AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu şunları söyledi:
İskoçya, Londra ve Güney Afrika'da yıllar süren çatışmalar ve nasıl çözüldüğünü bugün milletvekili hatta bakan olmuş her iki taraftan isimlerden dinledik. Şunu anlamışlar; silahları bırakıp konuşmak lazım. Şiddetin anlam taşımadığı sonuç getirmediği görülünce silahları bırakmışlar. Demokrasi gelişirse sorunlar çözülür. Özellikle BDP'nin çıkarması gereken dersler var. Gidenler de düşünmüştür umarım. Değişen dünyayı görmeleri gerekiyor, şiddetle bir yere varılamaz. Demokratikleşmeyi geliştirmemiz gerek. Açılım anlamında çok şey yapıldı ama şiddet dolayısıyla gözükmez oldu. Demokratikleşmeden vazgeçmeyeceğiz. Türkiye kamuoyu şiddetin çözümsüzlük getirdiği noktasında kampanya başlatmalı. Kemal Burkay'ın dönmesi ve karşılandığı hava önemli. Şiddet biterse sorun kalmaz hepsi çözülür."
Tekelioğlu MHP'nin tepkisine ise, "Gezinin DTK'nın açıkladığı özerklikle zerre kadar ilgisi yok" karşılığını verdi.
BARIŞ TESİS EDİLMİŞ AMA TOPLUM AYRIŞMIŞ
"Her ülkenin tarihsel geçmişi, sosyal dokusu, siyasal yapılanması farklı. Her ülke kendi çözümünü kendi üretmeli" diyerek söze başlayan CHP Ankara Milletvekili Levent Gök ise geziden umutla dönen isimlerden. İrlanda, İngiltere ve Güney Afrika örneklerini vererek "Çözümü duvarlarla ayrılarak bulan ülkeler var. Bizde ise farklı etnik kimlikler aynı yerlerde bir arada yaşıyoruz. Bu çözüm için en büyük umut" diyerek geziyle ilgili şunları söyledi:
"Biz orada İrlanda, İngiltere ve Günay Afrika modellerini gördük. Güney Afrika'da siyah-beyaz ayrımcılığı sürüyor. İrlanda da Protestan-Katolik ayrışması devam ediyor. Barış tesis edilmiş gibi görünüyor ama toplum ayrışmış. Türkiye yaşanan şiddet ve acı olaylara rağmen etnik farklılıkları ile birarada yaşama arzusunu sağlam şekilde gösteriyor. Ayrışma söz konusu değil tersine ortak yaşama iradesi var. Diğer ülke örneklerini görünce bunu temel bir siyasi çıkış noktası olarak alıp bunun üzerine demokrasi, insan hakları, temel hak ve hürriyetleri arttıracak projelerle güçlendirmek gerek. Orada Türkiye'yi hiç tartışmadık ama kıyaslayınca diğer ülkelerde barış sağlandığını ancak ayrıştıklarını gördük."
Gök MHP'nin yaklaşımını ise, "Sığ ve dar bir bakış açısının ürünü. Siyasetçi dünyanın her yöresinde gelişmeleri takip etmeli yerinde görerek incelemeli" diye eleştirdi.
ANLAMAK VE ÇÖZMEK Mİ YÖNETMEK VE SÜRDÜRMEK Mİ?
Geziye BDP listesinden katılan İstanbul Milletvekili Levent Tüzel de askeri güvenlik stratejileriyle hiçbir sorunun çözülmediği mesajıyla döndüklerini belirterek şunları anlattı:
"Türkiye'de de İmralı ile görüşmeler var. Benzer bir süreç yaşandığını görüyoruz. Görüştüğümüz isimler bunun sabır gerektiren uzun ömürlü bir süreç olduğunu, zaman zaman sapmalar olsa da barıştan vazgeçmemek gerektiğini söylediler. AKP 'özgürlük için güvenlik siyaseti izliyoruz' diyor. Ama dünya örneklerinde güvenlik ön plana çıkartılarak polisiye ve askeri yöntemlerle sonuç alındığı görülmemiş. İrlanda'da da Güney Afrika'da da böyle. Askeri değil siyasi sürece geçilmiş. Türkiye'nin de güvenlik anlayışından siyaset anlayışına geçmesi gerek. Başbakan'ın ordudaki yeni düzenleme, polis gücünün etkinleşmesi gibi çalışmalarına bakınca uluslararası deneyimlere denk düşmediğini görüyoruz. Silahsızlanma noktasında devlete de PKK'ya da görev düşüyor. Önce barış söylemi yerleşmeli. Operasyonlar son bulmalı, bir müzakere yürütülmeli ve toplum ile paylaşılmalı. Türkiye'de büyükelçilik de yapmış bir diplomat "Anlamak ve çözmek mi?" yoksa "Yönetmek ve sürdürmek mi" dedi. Doğru olan "Anlamak ve çözmek" olmalı. Kürt halkı, PKK hareketi ne istiyor? DTK, BDP ne istiyor?
MECLİS TOPLANSA GELİRİZ
Böyle bir süreçte Meclis'in tatilde olması abes değil mi? 1 Ekim beklenmeden olağanüstü toplantı olsa da biz de gelip sözümüzü söylesek. Kürt sorunu demokratik çözümlerle aşılmalı. Her ülkenin kendi tarihi süreçleri ulusal karakteristiği var. Ama barışı tesis etme çatışmasızlığı sağlama noktasında ortak nokta diyalog ve konuşma. Böyle yol alınmış."
Tüzel MHP'nin ağır eleştirileri için, "Onun için bu çalışmayı düzenleyenler MHP şimdilik olmasın diye boşuna düşünmemişler. Kürt sorununa dair çözücü, barışçı bir iradeyi görmedikleri için sanırım davet etmediler" dedi.
habervaktim.com