• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/semskiasireti
  • https://www.twitter.com/semski_asireti

SONSUZA KADAR BARIŞ, BİRLİK VE KARDEŞLİK İÇİN EL ELE

Üyelik Girişi
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi12
Bugün Toplam1101
Toplam Ziyaret16002776
ŞEMS KİMDİR
ŞEMSKANLILARIN TARİHİ
BÜYÜKLERİMİZ
DRAMATİK HAYATLAR
SİTEMİZİ BEĞENİN
Saat
Title of the document

1
MEMEDÊ KAZIM
semskiasireti@gmail.com
12 EYLÜL 1980 ÖNCESİ - SÜRECİ - VE SONRASI ( II)
12/09/2010

12 EYLÜL 1980 ÖNCESİ - SÜRECİ - VE SONRASI ( II)

 

Kışlada 10 aylık asker iken  hizmet verdiğimiz revir apar topar  boşaltılarak merkez şube denilen bir yere taşındık revir bir hapishane kadar büyük ve tam teşkilatlı bir yer idi.  O gün 24 saatliğine nöbetçi kolluğu taşıyordum. Merkez şubede 12 Eylül 1980 Cuma günü gece saat 00,50sıralarında  biri beni dürterek uyan uyan çorba zamanı deyip beni uyandırdı. Uyandığımda radyoda marşlar okunuyordu. Eyvah dedim Kıbrısta yine savaş çıktı herhalde dedim. Ve sesin geldiği Tabip Yüzbaşının odasının kapısını dinlerken radyodan Silahlı Kuvetlerimiz Ülke bütünlüğünün tehlikede olması nedeniyle yönetime el koymuştur, anonsunu duyunca savaş olmadığını anladım. İşte o  anons  ülkenin, Ekonomik, Sosyal demokratik haklar vebenzeri konularda  nasıl bir travmanıniçine girdiğinin başlangıcıydı. Ve beş dakikada bir devam etti anons . Tugaydaterör estiren yeni teğmenlerden birkaç tanesi ile gök gözlü çıyan bakışlı birüsteğmeni   bir odaya kapatmış sorguluyorlardı. Üsteğmen ağlıyordu, ama neden ağladığını anlayamadım. Daha  sonra askeri bir jeep ile onu götürdüklerini gördüm. Ama nereye gittiğini asla öğrenemedik. Sabaha kadar içerde Teğmenleri sorgulayanlarçay sigara istediler.İçerde teğmen ve diğer sorgulanan subaylar için tam birkabus olduğu açıkça ortadaydı.

Ertesi günü Sağlıkçılar revire gitsin diye emirgelmesi üzerine yanıma bir sağlık memuru er alarak revire gittiğimde… Aman Allahım gördüğüm manzara yüzünden  hayatımda bu kadar korktuğumu hiç hatırlamıyorum. Daha önce hastaların yattığı ranzalarda inleyen, ağlayan,sızlayan, yüzü kan revan içinde bize ürkek bakışlarla bakan,  yalvaran, korkup duvara yapışarak yalvaran sivilleri görünce memlekette siyasi olaylara karışan arkadaş ve tanıdıklarımın  başına şimdi neler geldiğini veya gelebileceğini tahmin etmem zor olmadı o anda.

Hemen sakin olmaların korkmamalarını söyleyip onları rahatlattıktan sonra, yaralılara pansuman yapıp durumu ağır olanların hastaneye götürülmelerini rapor ettik, bir gözünü kaybeden birine suçunun ne olduğunu  neden burada olduğunu sorduğumda, bana dediği çok ilginçti, hemen doğrulup sanki dayak yiyip gözünü kaybeden o değilmiş gibi,, benim hiçbir suçum yok … ben bir şey yapmadım. Teksuçum Türk ve  Müslüman olmam dedi… peki dedim Müslüman ve Türksün ne yaptın da bu kadar kötü dayak yedin dediğimde,ağlamaya başladı çocuk gibi, gençlik işte takıldık bazı ağabeylerin dümenine dedi… Allah serdar yüzbaşının belasın versin dedi başladı küfürler yağdırmaya.. Sus dedim şimdi duyarsa işin  biter dedimama  o ağlamaya devam ediyordu. Kendi kendime sordum..Şimdi acaba solcular ile Kürtlerin hali nicedir. Diye….Her gün rutin şekilde pansumana gittim ancak bir çoğunu göremedim zamanla nereye gittiklerini öğrenemedim. Sorduklarımdan da cevap alamadım çünkü konuşmaya cesarete demiyorlardı. Sanırım kimi hastaneye, kimi ceza evine kimi de mezara gitmişti..

Sonrasında Halkın arasına devriye gezen asker ve bazı subayların yaptıklarını bazı arkadaşlardan duyuyordum. Tam anlamıyla  vahşet. İhtilalin ilk iki ayı pansuman ve tedavilerle geçti ancak asıl eziyet ondan başladı.. 41 gün boyunca hiç yıkanamadığımız gibi postal dahi ayağımızdan çıkmadı. Tehris olduktan sonra 4 yılda ancak psikolojim düzeldi

 Ne yazık ki Ülkemizi savunan Silahlı kuvetlerimizin içinde barınan bazı derin güçler amaçları uğruna  ülkeyi getirdikleri ortamdan,  önce kardeşi akrdeşe kırdırıp düşman ortamı yaratıp, adalet sağlıyoruz deyip bir sağdan bir soldan  astıkları kandırılmış ve kendi olgunlaştırdıkları ortama sürükledikleri körpecik kuzuların hayatlarının nasıl hitam ettirdiklerini, demokrasinin üzerinden nasıl silindir gibi geçtiklerini, İnsanlık tarihinin yüz karası, kimilerinin Mamakta,   Kürtlerin iseDiyarbakır ceza evinde yüreklerini nasıl parçaladıklarını, ebeveynlerinin fiske vurmaya kıyamadığı genlerin yaşlarını büyütüp astıklarını tutuklamaların işkencelerin normal sayıldığı, halkın tepesine balyoz gibi inen bu ihtilalin bıraktığı derin izlerden   bazı kesitler izledik.

 Devam edecek….

SONRAKİ BÖLÜMDE 12 EYLÜL’ÜN TOPLUM VE KÜRTLERÜZERİNDEKİ TRAVMALARINI OKUYACAĞIZ



2097 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Darbeler ve Halkın İradesi - 19/07/2016
Darbeleri tarihe gömelim
DIMDIM KALESİNİN SAVUNMASINDA MUHTEŞEM BİR KAHRAMAN:EMİRHAN BRADOST - 20/11/2014
Kürtler bir yıl bu kaleyi savundular. Sonunda savunmadan vazgeçip kaleden dışarı çıktılar. Kaleyi kuşatmaya alan orduyla şiddetli bir çatışmaya girip, sonuna kadar savaştılar
Kürtler ile Diğer Müslümanlara yapılan Ermeni Katliamlarında Emperyalistlerin Rolü - 15/03/2014
Müslüman halkın evlerini ateşe verme, mallarını gasp etme, yağmalama, cami, medrese, tekke ve mektepleri yakma şeklinde gerçekleşen olaylarda,Rusların Ermenilere yardımı yanında Müslüman halkın kafalarını kılıç ile kesme, kızların namuslarını talan
Dünyanın kaderini değiştiren Derin Yahudi gücü: Rothschild ailesi ve İsrail - 21/07/2013
Dünyanın kaderini değiştiren Derin Yahudi gücü:Rothschild ailesi ve İsrail
Zerife Xatun Olayı ve Mala Kok Ağa ile Müslüman Kürtlerin Kanlı çatışmaları - 09/04/2013
Bu kültür içinde günümüzde hala anlatılan Çoban Ağa hikayesi Mala Kok Axa ve Zerife Xatun meselesi oldukça ilginç olaylar içermekteydi.
2.Adulhamit'in Aşiret Mekteplerini Kurma Amacı ve Bu Okuldan Yetişen Ünlü Kürtler - 04/02/2013
2.Adulhamit'in Aşiret Mekteplerini Kurma Amacı ve Bu Okuldan Yetişen Ünlü Kürtler
AĞRI İSYANINDA ALİCAN İLE SEYİTXANÊ KERR'İN ÇABALARI VE AKİBETLERİ - 02/01/2013
AĞRI İSYANINDA ALİCAN İLE SEYİTXANÊ KERR'İN ÇABALARI VE AKİBETLERİ
MODERN ASİMİLASYON VE ELDEN GİDEN KÜRT GENÇLİĞİ - 04/11/2012
MODERN ASİMİLASYON VE ELDEN GİDEN KÜRT GENÇLİĞİ
STALİN’İN SÜRGÜNE GÖNDERDİĞİ KÜRTLERİN ACILARI VE YOLDA ÖLEN 50.000 KÜRDÜN TRAJİK HİKAYESİ - 29/09/2012
1936-1946 YILLARINDA STALİN’İN SÜRGÜNE GÖNDERDİĞİ YÜZ BİNLERCE KÜRDÜN ACILARI VE HAYATINI KAYB EDEN 50.000 KİŞİNİN TRAJİK HİKAYESİ
 Devamı
.

H.Abdurrahman KEDALİ
(Bilgi, Sayfası)
DÜŞÜNDÜREN MİZAH KÖŞESİ
ŞAİR VE YAZARLAR KÖŞESİ




Site Haritası
FIKRA KÖŞESİ