12 EYLÜL 1980 ÖNCESİ -(OLGUNLAŞMASI)  

12 Eylül 1980 darbesi öncesi anarşinin dorukta olduğu dönemler benim öğrencilik yıllarıma denk gelmişti. Sokağa çıkmanın neredeyse imkansız olduğu bu dönemde, yolda eşinle dostunla kardeşinle veya yanlız başına giderken aniden ya sarkık bıyıklı bir gurup yada bıyıkları tamamen ağzını kapatmış haki renkli kapşonlu parkeli postallı birileri tarafından çevrilerek zorla eline bildiri tutuşturulan bir dönemde yaşadık.

Bu dönemde iki alternatif dışında herhangi bir seçenek yoktur. Ya sağcısın ya solcusun, ya komunistsin yada faşistsin, sağcılar solcuların yaşadığı mahalleye giremez, solcularda sağcıların yaşadığı mahalleyeveya ile- ilçeye  aleni şekilde giremezdi. Sağcı kesimin yaşadığı bölgeye girdiğinizde  bütün duvarlarda    "Başbuğ Türkeş", kahrolsun S.S.C.B(yani rusya) ", "kahrolsun komunistler",  "kanımız aksa zafer islamın" (Bu söylemin nekadar aldatıcı olduğu günümüzde maalesef geçte olsa anlaşılmıştır) ve bunlara benzer  birçok sloganlar. aynı şekilde solcu denilen kesimin kontrolundeki bölgeye girdiğinizde ise, " kahrolsun faşizm",  yaşasınSosyalist İşçi Köylü birliği", "umudumuz karaoğlan", "Faşist Amerikan Uşakları"  "Lenin mao, Kastro" gibi sloganları görmek mümkündü.

Hiç bir dernek veya partiye üye olmama rağmen rahmetli babamın önünü kesip oğlun ayağını denk alsın demişlerdi. Akabinde Rahmetli babam beni apar topar  Adilcevaz'a akrabaların yanına oradanPatnosa Ardından da Muş/Bulanığa göndererek yaz  boyunca beni o ortamdan uzak tutmuştu. Hem sağcıdan hemde solcudan  tehditler alıyorduk.

Gözümün önünde Cumhuriyet caddesi üzerinde adam kurşunladılar iki kişi ölmüştü o zaman.

 Gülhane Askeri Tıp  Akademisinde askeri okul'a kayıt yapmak için 15 gün Ankarada kaldım. Sokakta  Balgat kana bulandı...Balgat Kana bulandı....diye bağırarak son baskı Ulus GAzetesi satan çocuğun sesi hala kulaklarımda çınlıyor.10 ağustos 1978 günü balgat'ta solcuların gittiği bir kahvehane tarandı. 5 kişi öldü 14 kişi yaralandı.  Daha sonrası Bu İşin içindeAbdullah Çatlı ve Mustafa Pehlivanoğlu  olduğu konuşuldu.. Pehlivanoğlu Darbeden sürecinde idam edildi)

 Şunu anlatmaya çalışıyorum.

Sağcının eline tutuşturulan silahın aynısı solcunun  elinde de var Solcunun back groundun'daki güçler ile solcunun arkasındaki güçler aynı, Osmanlı dönemindeki Yeni çeri Ocağı yapılanmasından ,ittihat Teraki cemiyetine ve devamı olan Ergenekon Yapılanmasına  ( Devletiçindeki Derin Yapı) kadar çalışan bu güç şartların olgunlaşmasını ve Askeri müdahalenin  Elzem olduğunu sağlayınca amacına ulaşmış ve demokrasiyi celladın baltasına teslim etmeyi başarmıştı. (derin yapılanmaderken Silahlı Kuvetleri kastetmiyorum.. Sadece içinde barındırdığı bazı çürük elmaları kastediyorum.)

12 Eylül 1980 Cuma Günü Askerlik görevimi ifa ederken.Nöbetçi kolluğum vardı ve nöbetçiydim o malum gece..

 Devam edecek....II bölümde 12 Eylül 1980 Sürecini okuyacağız