Alaattin ELEGEZ alaaddin@semskiasireti.com
14/03/2012 KARA FATMA:  Türk yazarı olan Mithat Efendi Kırk Ambar adlı dergide Amazonlar adını verdiği bir çok ünlü kadının yanı sıra ünlü Kürt mücahidesi olan Kara Fatmaya’ yer vermiştir. Kitapta bu kadınların yğitlikleri, dehaları, ve katıldıkları bir dizi savaş ve olayları anlatmıştır. Asıl ismi Fatma Seher’dir. Erzurumda doğmuştur. Babasının adı Yusuf Ağa, kocasının adı ise Derviş Beydir. Kocası da asker (Binbaşı) olan Fatma Seher Hanım, Edirne’de görev yapan eşiyle birlikte Balkan Harbinde yer almıştır. Daha sonra ise kendi ailesinden 10’a yakın kadını örgütleyerek 1.Dünya Savaşına katılmıştır. Mondros Mütarekesinden sonra ise eşi Derviş Beyin vefat haberini almış ve Erzuruma dönmüştür.O dönemde yayımlanan El Vaka-i el Mısriye Gazetesi 4 Kasım 1877 tarihli ve 730 sayılı nushasında; bu mücahit prenses hakkında şöyle yazmıştı.” Ordu komutanlığı yapan Kürt prensesi ile çok konuşuldu. Ancak İstanbuldan edinilen bilgilere göre, bu Prensesin adı Kara Fatma’dır. Osmanlılar, Forzin tepe’ye saldırırlarken Kara Fatma Ordu komutanıydı.Çok Zengin ve güzel olan Kara Fatma Milli ve İslami şuuru ile kendisine 500 gönüllü asker toplayıp onlara komutanlık yaparak düşmanla savaştı.”(M.Z.Emin Bey. Meşhirü’l Ekrad) O sırada Erzurumda olan Fatma Seher Hanım, Sivas Kongresinde bulunan Mustafa Kemal Paşa ile görüşmek için Sivas’a gitmiş, kendisinden Milli Mücadeleye katılmak için görev istemiştir. (Fatma Seher Hanım, bu dönemle ilgili anılarında şöyle anlatmıştı; “Mustafa kemal Sıvas’taki bu görüşme sırasında bana adımı, silah kullanmayı, ata binmeyi bilip-bilmediğimi, savaştan korkup-korkmadığımı sormuştur. Verdiğim cevaplar Mustafa Kemali memnun etmiş olacak ki , bana bütün kadınlar keşke senin gibi olsaydı demiştir. Bu olaydan sonra Fatma Seher olan ismim Kara Fatma olarak kalmıştır. Daha sonra ise Mustafa Kemal eline aldığı kâğıda bazı notlar yazarak bana verdi, Haydi göreyim seni, verdiğim talimatı unutma, bir an evvel İstanbula git, hazırlan ve işe başla demişti(Tansel, 2001, s.41). Ben de , Mustafa Kemalin bu isteği üzerine Sivastan hemen İstanbula geçtim”. Şeklinde yazmıştır. Bir süre sonra İzmitin işgal edildiğini duyan Kara Fatma, Topkapılı Pire Mehmet, Laz Tahsin, kardeşi Süleyman ve oğlu Seffeddinnle birlikte bir çete kurarak, trenle gizlice İzmite geçmiştir. Bahçecik ve Servetiye yoluyla Paşaköyüne geçen Kara Fatma ve adamları burada karargah kurmuşlardır. Bu bölgede kısa sürede teşkilatlanmalarını tamamlayan Kara Fatma çetesi, çevredeki Türk köylüleriyle birlikte Yunanlılara karşı uzun süre mücadele etmişlerdir. (Özellikle, Bahçecik, Yeniköy, Değirmendere, Servetiye, Kaynarca ve Fındık Tepe civarında faaliyet gösteren Rum ve Ermeni çetecilere karşı, büyük bir başarı göstermişlerdir.)Balkan, Sakarya, Başkomutanlık Muharebelerine de katılarak Üsteğmenlik rütbesine kadar yükselmiş olan Kara Fatma, 1955 yılında Erzurum’da vefat etmiştir (Kaynak:Kısmen ödevci.com) Kahramanlığın, İslam şururu'nun ve İffetin timsali olan kara Fatmanın bu gün Bursanın Nilüfer ilçesine bağlı Beşevler semtindeki Kültür mahallesinin merkezinde Üstün kahramanlığını simgeleyen çok görkemli bir heykeli bulunmaktadır. DEVLET HATUN:Küçük loristan Emiri İzzeddin Muhammed’in eşidir. Hicri:716(Miladi:1316) yılında eşinin ölümünden sonra emirliğin idaresine geçti, Ancak emirlikteki aile içi rekabeti bir türlü alt edemeyince yönetimden çekilerek görevi kardeşi İzzedin Hüseyin’e bırakmıştır. RABİA HATUN:Eyup Bin şadinin kızıdır.Rabia Hatun Hicri :581 (Miladi 1181) yılında vefat eden Sadeddin Mesudinin eşidir. Kocasının ölümünden sonra Sultan Selahaddin-i Eyyubi döneminden önemli görevlerde bulunmuş ve Selahaddin tarafından Erbil Hükümdarı Muzaffereddin Kokbari ile evlendirilmiştir.(Kaynak: Vefiyat El Ayan) HANZAT SULTAN:Soran Emirliğinin tarihte yeri doldurulmayacak kadar cesur ve ilim sahibi olan bu sultan Hasan Beyin kızı ve Mir Süleyman Bin Şekeli Bey’in eşidir.Bu Emir hicri 12.yüz yılda yaşadı. Soran emirliğinin merkezini Divinkadan Harir’e taşıdı. Babanların saldırılarına karşı korunmak için Gelasu Kalesini Harir Dağının tepesine inşa etti. Yerel verilere göre Süleyman bey Bağdat Hükümeti ile idari nedenlerden dolayı ihtilafa düşmüştür. Bunu gidermek için bağdatta giderken orada tutuklanır. Durumu öğrenen Hanzat hanım emirliğin işlerini üstlenerek onu en iyi şekilde idare eder. Emirliği sırasında bir çok cami ve kaleler inşa eden Hanzad Sultan emniyet ve asayişi de iyi bir şekilde sağlar. Bu yönetimden dolayı sürekli anılan Hanzad Sultan için çok sayıda şiir yazılmıştır. Leşkeri Kasidesi onun ölümsüz anısı için yazılmış ve bu güne kadar gelmiştir. Destani Leşkerde Hanzad Sultan Kerküke gittiğinde orada zehirlenerek öldürüldüğünü kayd eder. SERRİYE HANIM:Hicri:1230(Miladi:1814) yılında Diyarbakır’da doğdu.Buradan Bağdat’a gitti. Orada bir süre kaldıktan sonra memleketine geri döndü ve oradan da İstanbul’a giderek orada yaşadı. Orada önemli şairlerler tanıştı. Bir çok değerli şiirler yazdı. İstanbulda vefat eden seriye Hanım’ın Türkçe, ve Farsça dillerinde yazılmış sayısız menzumeleri vardır. (Kaynak:El Durer el Menşur Fi Tabakat Rıbat eş Hudur ve meşahiri) ADİLE HANIM:Abdulkadir Sahipkıran Beyin kızıdır. Babası Baban Emirliğinin yıkılışından sonra Senedec’e göç etti. Adile hanım orada doğup büyüdü.Hicri:1313(Miladi:1895) yılında ünlü Kürt Caf Aşiretinin reisi Muhammed Paşanın oğlu Osman Bey ile evlendi. Ve Halepçeye yerleşt.Çok Zeki bir insan olan Adile Hanım Caf Aşiretinin idaresinde büyük rol oynadı.Bilhassa kayınpederinin vefatından sonra aşiret yönetimi kocası Osman Bey’e geçti. Kocasının ölümünden sonra Aşiret idaresini en iyi şekilde yerine getirdiği için İngiliz yönetimi döneminde kendisine üstün hizmet madalyası verilmiştir. Adile Hanım 1924 yılında vefat ederken 65 yaşındaydı.Cenazesi Halepçe yakınındaki Ebi Ubeyde mezarlığına defnedilmiştir. FATMA HATUN:Ahmet bin Yusuf Selahaddin bin Eyyubinin kızıdır.(hicri:597(Miladi:1201) yılında doğmuş olan Fatma Hatun ünlü bir tarihçiydi. Ebu Hafs Ömer ve yazarların hocası Ali Bin Alin El Terrah, ve nimet gibi hadisçilerden ders almıştır. Şamdaki evinde Ebu Ömer Muhammed bin Abbas gibi bir çok kişiye dersler vermiştir. (Hicri:661 (Miladi:1263) yılında vefat etmiştir. HAYRAN ( Miran ) HATUN: Kerim Han El Dümbeli’nin kızıdır. Bu günkü Kafkasya bölgesinin Nahçivan şehrinde doğdu.Lahican’ın Urmiye (Razaiye) şehrinde yaşadı. Farsça çok iyi şiirler yazdı.Türkçeye çevrilmiş Şiirlerinden bir örnek şöyledir. Güneş yüzlü olan sevgililerin arasında defterin başında sensin Senin yüzün güneş topu gibidir.Senin o eğri perçemin nicedir Senin güzelliğin bahçe gülüdür, o gülki güzellerin bahçe gülüdür. Sen sevgilisin, Yusufun sevgilisisin, hangi yususf? Kenan Yusuf Senin o iki haşhaş gözün zalimdir. Nasıl zalim? Kafir zalimdir. Nasıl kafirdir? Yol kesen kafirdir.Hangi yol kesen? İmanın yol kesenidir. Aşk sana hayran oluyor. Nasıl Aşk? Gönülsüz aşk Nasıl gönülsüz? Şaşkın Gönülsüz, Nasıl şaşkın? (Meşahirü’l Ekrad) DEVAMI VAR....
|
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
|
Yazarın diğer yazıları |
Gezi Olaylarının Arkasındaki Kirli Eller ve 3.Hava Alanı
- 22/04/2014
|
Türk bayrağının sopaları ile cam çerçeve indiren gözü dönmüşlere, camilerde öpüşüp bira içen günahkarlara Şimdi sormak lazım, siz kime hizmet ediyorsunuz..?. .
|
|
Selçuklu - Kürt İlişkileri ve Malazgirt Savaşında Kürtlerin Rolü
- 01/10/2013
|
Selçuklu - Kürt İlişkileri ve Malazgirt Savaşında Kürtlerin Rolü
|
|
ERİVANDAN GÖÇ EDEN ŞEMSKANLILAR İLE DİĞER AŞİRETLERİN 16, VE 20, YÜZYILLARDAKİ TOPRAK TALEPLERİ
- 10/11/2012
|
ERİVANDAN GÖÇ EDEN ŞEMSKANLILAR İLE DİĞER AŞİRETLERİN 16, VE 20, YÜZYILLAR ARASINDAKİ TOPRAK TALEPLERİ VE MADDİ KÜLTÜRÜ
|
|
KLASİK KÜRT EDEBİYATINA EMEK VEREN ŞAİR, TARİHÇİ VE YAZARLARI
- 01/05/2012
|
KLASİK KÜRT EDEBİYATI NA EMEK VEREN ŞAİR, TARİHÇİ VE YAZARLARI
|
|
SEYİT RIZA VE DERSİM İSYANININ SEBEPLERİ
- 21/11/2011
|
SEYİT RIZA VE DERSİM İSYANININ SEBEPLERİ
|
|
AKLINIZDA BULUNSUN
- 03/11/2011
|
AKLINIZDA BULUNSUN
|
|
GÜN, BİRLİK , BERABERLİK VE KARDEŞLİK RUHUNA SAHİP ÇIKMANIN GÜNÜDÜR
- 20/10/2011
|
GÜN, BİRLİK , BERABERLİK VE KARDEŞLİK RUHUNA SAHİP ÇIKMANIN GÜNÜDÜR
|
|
UFUKTA BİR REFERANDUM DAHA GÖRÜNÜYOR
- 04/10/2011
|
UFUKTA BİR REFERANDUM DAHA GÖRÜNÜYOR
|
|
İSLAMCILIK SAİD NURSİ VE KÜRT SORUNU
- 17/09/2011
|
İSLAMCILIK SAİD NURSİ VE KÜRT SORUNU
|
|
Devamı |
|
|