Belki de “dost”  dünyanın en anlamlı ve saygı duyulması gereken en güzel  sözcüğüdür. Ve meyvesi de dostluktur. Arkadaşlık, akrabalık, yoldaşlık ve beraberlik kavramının dışında sevgi, saygı, fedakarlık ve sırdaşlıkta dostluğun nimetlerindendir. Dostluğa, menfaat, çeşitli çıkar unsurları ile kendi ruh dünyasındaki bir takım tasarım, çıkar planları ve tasarruflar bulaştığı an bu dostluk meyveleri acı tat vermeye başlar. Umulmadık zamanda, muhabbetin en anlamlı anında kırılıverir beli.Bir dahada eski tadını vermez. Dostluk ölçülmez,dostluk çıkar gözetmez,menfaatler üzerine kurulmaz. Dostunuzu seçerken çok dikkat edin.Her arkadaşınızı dost sanmayın. Dost;senelik değil,ömürlük olmalı bunu sakın unutmayın. Gerçek dostlar  ufak dünyevi çıkar ve cüz’i hesaplar için samimiyet ve dostluklarını bozmazlar.

Dost vardır ki dar gününde zor gününde yanında  olur kardeşimizden  ötedir. En acılı günümüzde biri başınız sağ olsun dediği zaman , bizde ona dostlar Sağ olsun deriz” İşte dostluk bu kadar önemlidir yaşamımızda.

Dost ve Dostluklar çeşit çeşittir.  Dost vardır, bir çıkar kovalar sokulur size  elini verir anlayamazsınız, sen samimiyetsizliğini  anlayınca da , o amacına çoktan  ulaşmıştır. Ancak amacına ulaşamayacağını anladığı anda sırtını dönerek öyle bir çifte savurur ki neye uğradığınızı şaşırırsınız.  Uzun dostluklar vardır; ikindi güneşinin altında uzayan gölgeler gibi birbirine kavuşurlar ve uzun boylu dostluk oluşur. Yukarıda  da bahsettiğim gibi yok yere ölen dostluklar vardır. Ahşap iki binanın rüzgar savurması ile darmadağın olduğu gibi.

Dostluk vardır acı soğan gibi göz yaşınızı akıtır, dostluk vardır ipek mendil gibi göz yaşınızı kurutur. Sıradan bir dost basittir ve asla sizi ağlarken görmez, iyi günde yanınızdadır.

Gerçek dost ise sizin akıttığınız göz yaşları ile sırılsıklam olur.Sıradan dost, Sizin anne ve babanızın ismini dahi bilmez, Gerçek dost ise onların ismini not defterine yazar, sıradan dost vereceğiniz bir davete  son anda bir çiçek yada bir şampanya ile gelir ve kısa sürede ayrılır, gerçek dost ise davetten saatler öncesi gelir size yardım eder ve davet bittikten sonra sizinle beraber işleri bitirdikten sonra gider. Sıradan dost  o yatağında iken telefon etmenizden nefret eder, gerçek dost ise ; ne oldu, hayrola? Bir şey mi oldu? Yapabileceğim bir şey var mı? Diye sorar. Sıradan dost size dost olduğunu anlatmaya çalışırken, kendi çıkarları doğrultusunda  sorar ,  sizi sıkıştırır  ve sizin sorunlarınızın olduğunu düşünmez veya düşünmek istemez. Gerçek dost ise sorunlarınızı çözmek için uğraşır.  Sıradan dost sizinle tartıştığı andan itibaren arkadaşlığınızın bittiğini düşünür. Çünkü Çıkarına ters gelen bir zamanda sizi bırakacağını bilir ve planlıdır, sinsidir. Gerçek dost ise  tartışmalarınızın aranızdaki ilişkiyi bozmayacağını bilen kişidir.Dost vardır engin derya gibidir, ufkunu görürsün, dost vardır üzeri çiçekler ile bezenmiş bataklık gibidir, bir çiçeği koklamaya kalkıştığın an bataklıkta bulursun kendini.

Bu örnekleri saymakla bitmez. Dost çok kolay kaybedilir ama çok zor kazanılır. Bunun bilincinde olduğumuzda, en son söylenecek sözü en başta sarf etmediğimiz sürece dostluğumuz baki kalır. Mezara girdiğimizde bile Sıradan dost hiç hatırlamaz bizi ancak gerçek dost  mutlaka mezarımıza gelerek bir dua okur. Büyüklerimizi ne demiş? ”Bırati xweşe zırav u diréş, bırati nexweşe kurt u qalın” Yani dostluğun uzun ve ince olanı  daha makbuldur.

Hayatta baki ve kalıcı dostluklar edinmeniz dileğiyle….