Tarih boyunca hep istikbal ve hürriyetleri ipotek altına alınmaya çalışılan, ancak inanç ve yüksek hürriyet  idealleri uğruna  mücadele eden kürtler bel bağladıkları yada  tabi oldukları yönetimler tarafından her dönemde  mağdur edilmişlerdir. İran farsilerinden, Selçuklulara,  Moğollardan ilhanlılara kadar olan bütün devletler kürt coğrafyasında zaman zaman  katliamlara baş vurmuşlardır. Özellikle ilhanlı hükümdarı  Hulagu Celalettin Harzemşahı yenilgiye uğratınca, Harzemşahlılar başta Irakın kürt coğrafyası olmak üzere kaçarken geçtikleri kürt topraklarında binlerce kürdü kılıçtan geçirmişlerdir. Ardından Hulagunun katliamları başladı, nitekim Şemskanlıların Cizira Botana kaçışlarıda bu dönemdedir. Bütün bu katliam ve ve soykırım teşebbüsleri tarih içinde zaman zaman  tekerrür etmiştir.

Bunlardan tarihe kara bir leke olarak geçen katliamlardan biri ise halepçe katliamıdır. İnsanlık Tarihinin en vahşi ve acımasız diktatörlerinden biri olan Tikritli  Saddam Hüseyinin zulmüyle ,16Mart 1988 de Halepçe kasabasına  Kimyasal Ali marifetiyle atılan kimyasal bombalar sonucu  6300 kişi hayatını kaybetti.(Bu rakamlara resmi kayıtlara geçen rakamlardır. ) Kürtlerin yaşadığı trajedi savaş uçaklarının ürkütücü sesiyle başlamış ve bombalar tarihin en büyük katliamlardan birini gerçekleştirme yolunda kentin kalbini parçalayarak  bir anda her tarafı insan cesetleriyle doldurmuştur. Kentin üzerinde gezen zehirli gazlar, insanları birer birer öldürmeye  başlamıştı. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen  Halepçe Katliamı’nın yarattığı toplumsal travmanın izleri hala silinememiştir.

Dünya kamu oyunda   gereken  hassasiyet ve duyarlılığı gösterilmemesi ise bir insanlık ayıbıdır.İnsanlık tarihine kara bir leke olarak geçen Halepçe Katliamının ardından tam 23 yıl geçti Halepçe’nin göze çarpan ilk özelliği Kürt halkının yoğun olarak yaşadığı bir yer olmasıydı. Tarihin en büyük katillerinden olan ve idam edilen Saddam Hüseyin’in ırkçı ve haksız siyasetine muhalif olan bölge halkı bu tavırlarını acı bir şekilde ödedi.  Hiroşima ve Nagazaki’de yapılan bu sefer Halepçede uygulandı 

İnsan hakları ve özgürlükleri bir kez daha tüm dünyanın gözleri önünde hem de en acımasız bir şekilde ihlal edildi. Ancak  bu trajediyi barış nutukları atan ülkeler uzaktan seyretmekle yetindiler.

SaddamHüseyin hak ettiği cezayı buldu ama asla kürtlerin acısını dindiremedi.  Bu insanlık dramının acısı yıllarca unutulmayacak. Halepçe asla unutulmayacak