• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/semskiasireti
  • https://www.twitter.com/semski_asireti

SONSUZA KADAR BARIŞ, BİRLİK VE KARDEŞLİK İÇİN EL ELE

Üyelik Girişi
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam337
Toplam Ziyaret16003774
ŞEMS KİMDİR
ŞEMSKANLILARIN TARİHİ
BÜYÜKLERİMİZ
DRAMATİK HAYATLAR
SİTEMİZİ BEĞENİN
Saat
Title of the document

1
Tarih Dede
tarihdede@semskiasireti.com
BİR OLAYIN HAYATIMDA BIRAKTIĞI TAHRİBAT VE DERİN İZLERİ SİZİNLE PAYLAŞMAK İSTİYORUM
09/03/2011

BİR OLAYIN HAYATIMDABIRAKTIĞI TAHRİBAT VE DERİN İZLERİ SİZİNLE PAYLAŞMAK İSTİYORUM

Bu olay benim mekan değiştirmeme, benim için yeni bir dönemin başlamasına vesile olduğu gibi yaşamımda kapanmayacak  yaralar ve sonsuza kadar kaybolmayacak derinizler bırakmıştır.

Yıl 1963 sonbahar yaklaşmakta kışlık hazırlıklarımızı yapıyoruz. Muşun Bulanık ilçesinin bir köyündeyiz. Ben ve arkadaşım aynı zamanda bacanağım sayılır(eşlerimiz teyzekızları) Selim köyün kırlarında geven*(1)  kesiyoruz. selim van tarafından gelmiş ve köydehiç yakını yoktur. Hanım köylü olmuş kayınpederinin verdiği bir evde kalıyor. İkimizinde birer inekten başka   ne arabamız nede arabaya koşacağımız öküzlerimizde vardı. Oldukça fakiriz. Kestiğimiz  gevenleri sırtımızda  köye taşıyoruz.  Eşlerimizde tezek toplayıp kışa hazırlık yapıyorlar. Selimle içtiğimiz su bile ayrı gitmezdi.  Ben ona nispeten daha iyi durumdaydım. Çünkü Köyün gece bekçisiydim ben. Derken yaza çıktık. Bir gün selim eşi   ve iki kızları ile eve geldiler.Selim kendisine beyaz emırkan dediğimiz ikinci sınıf Amerikan bezinden parça almış pijama diktirecek, ancak yüz hali morali pek kötü geldi bana  bir problemi olduğu belliydi.  Bunca yıldır tanıdığım arkadaşımda bir haller vardı, sordum, yokladım  ancak sır vermedi. Aradan birkaç gün geçti tekrar uğradım, durum aynıydı.  1964 yılının Temmuz ayının ilk haftası  tekrar uğradım eşi  Kiraz çıktı, Selim nerede diye sorduğumda ,Selimin abisinin öküzleri  ile arabasını ödünç  alarak  köyden çıkan bir kervan ile beraber  Malazgirte  kışlık tuz almaya gittiğini ve bir hafta sonra geleceğini  söyledi. Bir hafta sonra gelen diğer köylüleri bir bir gördüm ancak Selim ortada gözükmüyordu. Merakımı yenemeyerek evine  gidip sordum. Kiraz Selimin babasının rahatsızlandığını ve geldiği gibi yola çıkarak vana gittiğini söyledi. Ne zaman döneceğini sorduğumda ise belli değil dedi. Aradan 10-15 güngeçti tekrar  sorduğumda  henüz gelmedi dedi. Bir kaç gün daha ortalıklarda gözükmeyince her kes işkillenmeye başladı, önce Muhtara sonrada Jandarmaya haber verdik . Ben gece bekçisi olduğum için beni ve muhtarı da sorguya çektiler. Ancak köyün ileri gelenlerinin ve jandarmanın şüpheleri Kirazın üzerinde yoğunlaşmaya başladı. Komutan Kirazı alarak ilerideki kuyunun başına götürdü Kirazı ve sıkıştırmaya başladı Muhtarla ikimizde bahçe duvarının öbür tarafından  dinliyoruz onları. Komutan kızmaya başladı,eğer doğruyu söylemezsen seni karakola götürüp hapse attıracağım deyince Kiraz başladı ağlamaya, beni kandırdılar kocamı da  öldürdüler dedi. Peki kim öldürdü dedi komutan. Kiraz isim vermeye başladı ve mesele iyice anlaşıldı. Meğer Selimin moral bozukluğu bu meseleymiş. Kiraz kocasının katili ile iki yıldan beri dost hayatı yaşıyormuş  ve bunların bir yerde buluştuklarını Selim görmüş ve o suskunluk ve moral bozukluğunun kaynağı da bu meseleymiş.

Kiraz Komutana olayı şöyle anlatı ; Dostumun ismi de selimdir. Biz onunla iki yıldan beri dost hayatı yaşıyorduk. Selim evden ayrılınca  her fırsatta dostumla buluşuyorduk. Bir keresinde bizi yakaladı dostum kaçtı ama beni çok kötü dövdü. Kocam kışlık  tuz ihtiyacı  için bir haftalığına köyden tuza giden bir kervanla  evden ayrılınca  kızlarımı uyutup dostum selimi içeri alıyordum. Kocam selim ve arkadaşları verdikleri süreden bir gün önce gelince  yakalandık.  Kocam benden şüphelendiği için Arabayı kapıya bıraktıktan sonra damın arka tarafındaki tahliye penceresini  kırarak içeri girmiş. Bir anda yatağımızın başında gördüm onu. Kocam çok uzun boylu  ve yapılı olduğu için dostumu yatağın içinden boğazından tutarak havaya kaldırdı. Duvarlara vurmaya başladı, onu boğmaya çalışıyordu. Üzerimdeki şoku atlattıktan sonra Kocamın baba yadigarı kamasını yatak istifinin altından alarak arkasından böbreklerinin hizasından sapladığımda, kocam yan tarafa devrildi dostumda kendini toparlayarak üzerine çullandı. Yardımlaşarak  kocamı öldürdük. Ahırda samanların altına sakladık. Soranlara da  Vana gittiğini söyledim . İki gün orada kaldı. Bir gece yarısı Dostum Selim bir araba ayarlayarak getirdi  sabaha karşı cesedini arabaya yükleyerek Bulanık yolu üzerinde bir tarlanın içine gömdük deyince; Komutan haydi gidiyoruz dedi ve hep beraber gittiğimizde korkunç bir manzara ile karşıkarşıya kaldık. Temmuz Ağustos sıcağında yaklaşık 15 günde yabani hayvanlar toprağı eşip ayaklarını beline kadar dışarı çıkarıp parçalamışlar, ceset sıcaktan bozulmuş, kurtlanmış ve o erkek güzeli sarı selim tanınmaz haldeydi. Cesedi arabaya yükleyip köye getirdik. Yakınlarına haber verdiler Vandan geldiler. Köy imamı Melle Abdulsemed ceset çok bozulmuş olduğundan yıkamak istemedi araya muhtar girdi kendisine bir keçi verdikten sonra imam cenazeyi yıkadı ve defin işlemleri yapıldı. Kiraz ile dostu yakalanarak götürüldüler, mahkemeden sonra  30’ar yıl hapis cezası alarak tutuklandılar.  Aradan bir ay geçmişti ki Kirazın ağabeyi  Nazıf (Aynı zamanda eniştem olur) durumu namus  meselesi yapıp   Kirazın dostunun babası Şéx Fazılı  gözümün önünde saçma ile öldürdü. Güya namusunu temizlemiş. Nazıf Şéx  Fazılı vurduktan sonra kaçtı dağlara sığındı. Jandarma köye geldi Nazıfın yerini sordu doğal olarak kimse bilmiyordu. Şéx Fazılın oğlu Kör Muhlis ile aramızda husume tolduğundan Jandarmaya beni gammazlamış, onun haberi var demiş. Jandarma beni ve Nazıfın iki kardeşini yakalayarak karakola götürdü. İki gün boyunca işkence gördük.Bize inanmadılar işkenceye devam ettiler, bizi Haçlı gölünün  kıyısında bir yere götürdüler orada tam bir hafta dayak attılar dayağın ekseriyeti falaka usulü idi, Söğütlü köyündeki Fatma Halam duymuş bana işkence yapıldığını atla yanımıza geldi beni o halde görünce Jandarmanın ayaklarına kapandı.Yalvardı yakardı kar etmeyince Jandarmalardan birinin yüzünü gözünü tokatlamaya başladı. Diğer jandarma halamın saçından çekerek oradan uzaklaştırdı. Nazıf teslim olmadığı için bizi bırakmayarak işkence yapıyorlardı.  Dayak ve işkence bir iki gün daha devam etti nihayetinde Nazıf gidip teslim olup,bizim bu işle ilgimizin olmadığını anlatınca kurtulduk, Ancak 45 yıl boyunca ayaklarımdan hep çektim.Dayak nedeniyle 500 metre yol yürüyemez oldum. Nazıf 24 yıl ceza aldı daha 7 yıl dolmadan 1971yılında çıkan bir afla hepsini serbest bıraktılar. Kirazın nerede olduğunu kimse bilemedi ve öğrenemedi. Kimilerine göre bir gardiyanla evlenmiş,kimilerine göre geneleve düşmüş. Bir çok rivayetler üretildi ancak hala kendisinden haber alınamadı. Kardeşi Nazıf ile dostu Selim  Köye gelip rutin işlerine devam ettiler. Daha sonra Nazif ve kardeşleri başka bir köye bende Tatvana taşındım. Değişik bir ortama girdim ancak önüm açıldı devlet işine girdim, maddi durumum düzeldi . Çok güzel günler gördüm. Lakin O erkek güzeli Selimin cesedi uzun süre her gece rüyama geldi. Selimim kızları da daha cenaze defnedilirken amcaları tarafından Ercişe götürüldü. Onlarında akibetleri hakkında bir bilgi alınamadı.

Hayatın insanı nereye savuracağını ve nasıl birakibet hazırlayacağını bilmek imkansız. Ancak Allah bilir. Yıllar geçti Ne gördüğüm işkenceyi , ne de Kankam Selimi hiç unutamadım. Mekanı cennet olsun.

 

Tarih Dede

 

*()1 Geven: Kıraç arazilerde yetişen sert dikenli ve kökünden zamk yapılan ayrıca kışın yakacak olarak kullanılan bir bitki.Doğuda bu bitkiye Guni derler 



4382 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

İRAN KÜRDİSTANINDAKİ CELALİLERİN YÜREK BURKAN DRAMI - 25/11/2013
tarihin sayfalarına geçen kara lekelerden biri olan Celalilerin bu dramının etkilerini hala gideremeyen aileler vardır. Ancak Selahaddin-i Eyyubinin süvari birliklerini oluşturan tarihin bu kahraman aşireti inanç ve azimleri sayesinde bu yaraların
Nakşibendi Tarikatını Anadolu'ya getiren Ünlü Kürt Düşünürü Mevlana Halid-i Kürdi - 14/05/2013
Nakşibendi Tarikatını Anadolu'ya getiren Ünlü Kürt Düşünür Mevlana Halid-i Kürdi
MERVANİ KÜRT DEVLETİNİN İLK KURUCUSU EBU ABDULLAH EL SÜLEYMAN BİN DOSTIK’IN TRAJİK HAYATI - 30/01/2013
MERVANİ KÜRT DEVLETİNİN İLK KURUCUSU EBU ABDULLAH EL SÜLEYMAN BİN DOSTIK’IN TRAJİK HAYATI
LOZAN ATLAŞMASININ KÜRTLERE KAYBETTİRDİKLERİ VE GÜNÜMÜZE YANSIYAN SANCILARI - 03/12/2012
LOZAN ATLAŞMASININ KÜRTLERE KAYBETTİRDİKLERİ VE GÜNÜMÜZE YANSIYAN SANCILARI
ÇALDIRAN SAVAŞINA FİİLEN KATILMIŞ BAĞIMSIZ KÜRT BEYLİK - AŞİRETLERİ VE AKİBETLERİ - 13/09/2012
ÇALDIRAN SAVAŞINA FİİLEN KATILMIŞ BAĞIMSIZ KÜRT BEYLİK VE AŞİRETLERİ
FATİH SULTAN MEHMET'İN HOCASI MELA ŞEMSEDDİN (ŞEHRESORLU ÜNLÜ KÜRT MOLA GORANİ) HAKKINDA - 27/03/2012
FATİH SULTAN MEHMETDİN HOCASI MELA ŞEMSEDİN (şEHRESORLU ÜNLÜ KÜRT MOLA GORANİ)
ŞEMSKANLILAR İLE BRUKANLILARIN TARİHİ SERÜVENLERİ ARASINDAKİ İLGİNÇ BENZERLİKLER - 24/02/2012
ŞEMSKANLILAR İLE BRUKANLILARIN TARİHİ SERÜVENLERİ ARASINDAKİ İLGİNÇ BENZERLİKLER
OSMANLI DÖNEMİNDE DEVLETE HİZMET EDEN ÜNLÜ KÜRT DİPLOMAT , VALİ VE BÜYÜK ŞAHSİYETLER - 18/01/2012
OSMANLI DÖNEMİNDE DEVLETE HİZMET EDEN ÜNLÜ KÜRT DİPLOMAT , VALİ VE BÜYÜK ŞAHSİYETLER
TANIKLARIN ANLATIMIYLA ZİLAN DERESİ KATLİAMI - 22/11/2011
TANIKLARIN ANLATIMIYLA ZİLAN DERESİ KATLİAMI
 Devamı
.

H.Abdurrahman KEDALİ
(Bilgi, Sayfası)
DÜŞÜNDÜREN MİZAH KÖŞESİ
ŞAİR VE YAZARLAR KÖŞESİ




Site Haritası
FIKRA KÖŞESİ