• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/semskiasireti
  • https://www.twitter.com/semski_asireti

SONSUZA KADAR BARIŞ, BİRLİK VE KARDEŞLİK İÇİN EL ELE

Üyelik Girişi
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam364
Toplam Ziyaret16003801
ŞEMS KİMDİR
ŞEMSKANLILARIN TARİHİ
BÜYÜKLERİMİZ
DRAMATİK HAYATLAR
SİTEMİZİ BEĞENİN
Saat
Title of the document

1
Alaattin ELEGEZ
alaaddin@semskiasireti.com
Gezi Olaylarının Arkasındaki Kirli Eller ve 3.Hava Alanı
22/04/2014

Türkiye de demokratik hakların  yavaş yavaş iade edilmesi, türbanlıların devlet kurumlarına alınması, yükselen ekonomi, ve bölgede hissedilen devlet ağırlığı,Siyonist zülmüne direnen tek ülke olması İsrail, İngiltere,Almanya ve  İran olmak üzere bir çok ülkeyi rahatsız etti. Buna dur demek için harekete geçen bu güçler ülke içinden destek almaları gerekiyordu. Yani kaleyi içten yıkmak gerekiyordu. Bunun için  “Gezi ruhu “ kisvesi ile Taksim meydanındaki birkaç ağacı  bahane eden belli marjinal guruplar biçilmiş kaftandı. Aslında  hedefleri sökülen  ağaçları kurtarmak olmayan bu guruplar, taksimden sökülüp başka parklara dikilen  ağaçları gerekçe gösterip ülkenin altını üstüne getirdiler, arabaları yaktılar otobüslere Molotof attılar, attılar,yaktıklar, yıktılar, her tarafı.  harabeye çevirdiler. Oysa bu ağaç sevdalıları(!) ormandan kestikleri çam ağacını Noel için süslerken  hiçte acımıyorlar.

İşte bu kişiler çıkardıkları rezalet  sırasında Başbakana isteklerini sıraladılar; 3,Köprü  yapılmasın, 3.Hava alanı projesi yok sayılsın, Kanal İstanbul açılmasın gibi isteklerinin yerine getirilmesi haline olayları sonlandırabileceklerini ifade ettiler. Peki bu projelerden size ne? Belli ki içeride ve dışarıdaki güçler böyle istiyordu.

Kanal İstanbul açılmasın demelerinin altındaki gerçeklerin  ne kadar önemli olduğuna bakalım;

Lozan antlaşmasına göre, Dünyanın en işlek boğazı yol geçen hanı gibi gelen geçiyor giden geçiyor. Hatta tehlikeli madde taşıyan tankerlerden  ücret talep edemiyoruz. Ama dünyaya baktığımız zaman Cebelitarık boğazı sahibi ülkenin geçiş için milyarlarca dolar gelir elde ettiğini geziciler gibi bütün dünya biliyor.

Oysa Boğazlardan geçen belirli devletlerin hiçbir ticari gemisinden ve vergi adı altında ne de  klavuzluk hizmetleri olarak  Lozan ve montrö antlaşmalarındaki bağlayıcı maddeler yüzünden dünyanın en işlek boğazına sahip olduğumuz halde  5 kuruş alamıyoruz. Bunun nedeni ise 24.Temmuz 1923 yılında  imzalanan Lozan antlaşmasının 23. Maddesi ile yediğimiz kazıktır. Lozan Barış Antlaşmasının 23. Maddesi aynen  şöyledir: "Bağıtlı Yüksek Taraflar, Boğazlar rejimine ilişkin bugünkü tarihli yapılmış olan Sözleşmede öngörüldüğü üzere, Çanakkale Boğazı'nda, Marmara Denizi'nde ve Karadeniz Boğazı'nda, denizden ve havadan, barış zamanında olduğu gibi savaş zamanında da, geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) serbestliği ilkesini (yani ücretsiz geçiş) kabul ve ilan etmekte görüş birliğine varmışlardır. Bu sözleşme, Yüksek Taraflar bakımından, sanki bu Antlaşmanın içindeymiş gibi, ayni güç ve değerde olacaktır." Lozan Barış Konferansı, Tutanaklar-Belgeler (çeviren Seha L.MERAY), Takım II, cilt 2, Ankara,1973, s.8”

Boğazlar meselesinde yediğimiz 2. Kazık ise 20 Temmuz 1936 tarihli  Montreux(Montrö) boğazlar anlaşmasıdır. Bu antlaşmadaki boğazlar meselesi Lozan Antlaşmasının 23. Maddesine atfen 2. Ve 10. Maddeleri konulmuştur. 2.Maddenin içeriği şudur;

KESIM I. TICARET GEMILERI ,MADDE 2.

Barış zamanında, ticaret gemileri, gündüz ve gece, bayrak ve yük ne olursa olsun, aşağıdaki 3. madde hükümleri saklı kalmak üzere, hiçbir işlem (formalite) olmaksızın, Boğazlar'dan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) tam özgürlüğünden yararlanacaklardır. Bu gemiler, Boğazlar'in bir limanına uğramaksızın transit geçerlerken, Türk makamlarınca, alınması işbu Sözleşmesinin I şayili Ek'inde öngörülen vergilerden ve harçlardan başka, bu gemilerden hiçbir vergi ya da harç alınmayacaktır.

Tam bir felaket olan 10. madde deki kazığın mahiyeti  ise  şudur;

 MADDE 10.

Barış zamanında, hafif su üstü gemileri, küçük savaş gemileri ve yardımcı gemiler, ister Karadeniz'e kıyıdaş olan ister olmayan Devletlere bağlı bulunsunlar, bayrakları ne olursa olsun, Boğazlara gündüz ve aşağıdaki 13. ve sonraki maddelerde öngörülen koşullar içinde girerlerse, hiçbir vergi ya da harç ödemeksizin, Boğazlardan geçiş özgürlüğünden (Ücretsiz geçiş) yararlanacaklardır.

Her iki antlaşmada görüldüğü üzere dünyanın en önemli geçiş trafiğine sahip olan Türkiye, Hem Çanakkale boğazından hem de Karadeniz(İstanbul)  Boğazından geçişlerde gerek ticari ve gerekse diğer gemilerden  kılavuzluk veya herhangi bir kalem  için metelik almadan  geçişlere mecburen izin vermektedir. Bu hususta Yıllık zarar ise 30 milyar doların üstündedir.

Bu günkü hükümet bu büyük pastadan pay alamamanın sıkıntısı ile Kanal İstanbul projesini hayata sokmaya çalışmaktadır. Çünkü yeni açılacak kanal İstanbul bu iki felaket antlaşma hükümleri dışında olacaktır. Hava ve çevre kirliliğini  öne sürüp boğazları ticari veya askeri bütün gemilere kapatıp, neredeyse  bir asra yakındır  boğazlar antlaşması  nedeni ile meydana  gelen kaybımızı  Kanal  İstanbul ile telafi etmeye çalışacaktır.

Bu antlaşmaların hükmü 2023’te bitecek ve boğazlar özgürlüğüne kavuşacaktır. Haliyle ekonomiye katkısı tartışmasız çok büyük olacaktır. Zaten hükümet her defasında hedef 2023 ‘ü boşuna söylemiyor.

Boğazlar yolu ile büyük ticari kazanç gerçekleştiren devletler bu sebeplerden ve Türkiyenin istikrar sağlamasından  rahatsızlar. Dolayısı ile kendi menfaatleri doğrultusunda  kaleyi içten yıkmak için   gezi olaylarını hem finanse ediyor hem de kışkırtıyorlar.

Emperyalistler ile Gezi olayları provokatörlerinin desteklediği Gezicilerin olaylara  gerekçe gösterdiği Diğer önemli bir meselede 3.Hava alanı projesidir.

Bilindiği gibi Luthfansa hava alanı (Deutsche Lufthansa AG ) Almanya’dadır. Avrupa'nın en büyük dünyanın ise 2. en büyük havayolu şirketidir. Lufthansa yarı özel yarı kamusal şirket olup Almanya'nın en önemli markalarından biridir. Almanya'nın ulusal havayolu şirketidir. Kendi bünyesinde yaklaşık 100 ülkede 200 çeşit uçuş noktasına ve diğer ortak havayolları ile dünyada yaklaşık 410 uçuş noktasına hizmet sağlamaktadır. 2008 yılında dünyanın en iyi hava yolu şirketi seçilmiştir. Lufthansa'nın filosu Avrupanın en büyük havalimanı olan Frankfurt Havalimanında bulunmaktadır. Lufthansa AG ayrıca Swiss International Air Lines ve Austrian Airlines'ın sahibidir. Lufthansa 1997 yılından beri her yıl dünyadaki en  iyi transatlantik seçilmektedir. Bu unvanını hala muhafaza etmektedir. Dünyanın en çok kar eden  2. Hava yolu  şirketi olan Luthfansa, 3.İstanbul Hava alanı projesi ile ister istemez rahatsız oldu, kaymağı belki de % 50’nin altına düşecektir. Dolayısı ile bütün kozlarını ileri sürerek 3. Hava alanını projesinin gerçekleşmemesine çalışmaktadır. Yukarıda anlattığımız gibi gezi olaylarının figüranlarını  kullanmak onlar için en ideal formül idi. Almanya bu korkusunda kendisine göre haklıdır, zira Türkiye 3.hava alanını açarsa  yıllık 80 ile 100 katrilyon lira Almanya’nın yerine Türkiye’nin kasasına  girecek. Zaten Bu büyük maddi kaybı yaşamak istemedikleri için gezi olayları içinde cirit atıp duruyorlardı.

Kısacası takke düştü kel göründü, Türkiyeyi kaosa sokarak büyük maddi kayıplara,  ölümlere, tutuklanmalar ve her türlü negatif gelişmelere neden olayların arkasında kimlerin  rol oynadığını , figüranları  organize şekilde oynatanları her kes gördü. Bunların  niyetlerini  okumak için müneccim olmak gerekmiyor. Türkiyeyi 3.dünya ülkeleri  seviyesine  indirme çabalarına destek verenler umarım uykudan  uyanırlar. 

Ortalığı savaş alanına çevriren, masum insanların  ölümüne  sebebiyet veren  Gezi olaylarını demokratik hak olarak gören muhalefete, Atatürk’ün askerleriyiz deyip her tarafı yıkıp yakarak Atatürk’ün kemiklerini sızlatan gezi zekalılara, Türk bayrağının sopaları ile cam çerçeve indiren gözü dönmüşlere, camilerde öpüşüp bira içen günahkarlara  Şimdi sormak lazım,  siz kime hizmet ediyorsunuz..?. .

Alaaddin Keklik

www.semskiasireti.com 

 

UYARI: Bu sitedeki bütün materyallerin her hakkı saklıdır. İzin alınmadan ve kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz ve kopyalamak suretiyle elektronik ortamda kullanılamaz ve kitaplaştırılamaz.

Not:Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan www.semskiasireti.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz...

 

 



7149 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Selçuklu - Kürt İlişkileri ve Malazgirt Savaşında Kürtlerin Rolü - 01/10/2013
Selçuklu - Kürt İlişkileri ve Malazgirt Savaşında Kürtlerin Rolü
ERİVANDAN GÖÇ EDEN ŞEMSKANLILAR İLE DİĞER AŞİRETLERİN 16, VE 20, YÜZYILLARDAKİ TOPRAK TALEPLERİ - 10/11/2012
ERİVANDAN GÖÇ EDEN ŞEMSKANLILAR İLE DİĞER AŞİRETLERİN 16, VE 20, YÜZYILLAR ARASINDAKİ TOPRAK TALEPLERİ VE MADDİ KÜLTÜRÜ
KLASİK KÜRT EDEBİYATINA EMEK VEREN ŞAİR, TARİHÇİ VE YAZARLARI - 01/05/2012
KLASİK KÜRT EDEBİYATI NA EMEK VEREN ŞAİR, TARİHÇİ VE YAZARLARI
TARİHE MAL OLMUŞ ÜNLÜ KÜRT KADINLARI-1 - 14/03/2012
TARİHE MAL OLMUŞ ÜNLÜ KÜRT KADINLARI-1
SEYİT RIZA VE DERSİM İSYANININ SEBEPLERİ - 21/11/2011
SEYİT RIZA VE DERSİM İSYANININ SEBEPLERİ
AKLINIZDA BULUNSUN - 03/11/2011
AKLINIZDA BULUNSUN
GÜN, BİRLİK , BERABERLİK VE KARDEŞLİK RUHUNA SAHİP ÇIKMANIN GÜNÜDÜR - 20/10/2011
GÜN, BİRLİK , BERABERLİK VE KARDEŞLİK RUHUNA SAHİP ÇIKMANIN GÜNÜDÜR
UFUKTA BİR REFERANDUM DAHA GÖRÜNÜYOR - 04/10/2011
UFUKTA BİR REFERANDUM DAHA GÖRÜNÜYOR
İSLAMCILIK SAİD NURSİ VE KÜRT SORUNU - 17/09/2011
İSLAMCILIK SAİD NURSİ VE KÜRT SORUNU
 Devamı
.

H.Abdurrahman KEDALİ
(Bilgi, Sayfası)
DÜŞÜNDÜREN MİZAH KÖŞESİ
ŞAİR VE YAZARLAR KÖŞESİ




Site Haritası
FIKRA KÖŞESİ